İşte projenin detayları

İşte projenin detayları
Konya Ticaret Borsası ve Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesinin ortaklaşa yürüttüğü tarım işletmelerinin yoksulluk durumlarını ve işletme stratejilerini belirlemek amacıyla hazırlanan proje...
Yoksulluk analizi projesi tamamlandıKonya Ticaret Borsası ve Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesinin ortaklaşa yürüttüğü tarım işletmelerinin yoksulluk durumlarını ve işletme stratejilerini belirlemek amacıyla hazırlanan proje sonuçlandı.
 
 
 2009 yılında  Konya Ticaret Borsası ve Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesinin ortaklaşa yürüttüğü “Konya İlinde Kırsal Alanda Tarım İşletmelerinde Yoksulluk Analizi ve Uygun Stratejilerin Modellemesi” başlıklı proje tamamlandı. Çalışma hakkında bilgi veren Konya Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Kaleli, tarımın artık küçük bir sektör olmaktan çıkıp rekabetçi bir piyasa haline geldiğini söyledi. Kaleli, ‘‘2008 dünya krizi ile, ticaretin şeklinin değişmiş, çeşitli fonlardan kaçan kaynaklar tarım kesiminde kendine yer bulmuştur.
 
 
Bu sermayenin dahil olmasıyla da spekülasyonlara açık bir sektör olmuştur.  Tarım eskiden kalkınmanın temel faktörüyken günümüzde sanayileşmeyle birlikte kalkınmanın önemli bir halkası haline gelmiştir. Eskiden sadece kendine yeterli olma kaygısıyla yapılan tarım; bugün küresel ticaretin en önemli sektörü olmuştur. Tarım, yerel seviyede sadece üretim odaklı anlayıştan, bugün üretim ve tüketimi de içine alan bütüncül bir anlayış ile, markalaşma çabasına girmiştir. Toprak ve pazardaki süreçte yönetilen ve kırsal alanda etkin olan tarım, artık küresel ölçekte izlenmesi ve yönetilmesi gereken bir alan olmuştur. Bu alanda ileriye yönelik politikaların oluşturulması ve uygulanması da ortak akıl ve istikrarla olacaktır’’ dedi.
 

Ülkemizin tarımsal gelişmesinde son yıllarda önemli adımlar atıldığını kaydeden Kaleli, ‘‘Bugün ülkemiz 62 milyar dolar tarımsal hasılaya sahip bir ülke. Dünyada artık 7. sıradayız. Son 10 yılda Tarımda kişi başına düşen gelir 1.000 dolardan 3.800 dolara çıktı. Türkiye bir tarım ülkesi denirdi ama 2006 yılına kadar Türkiye bir Tarım Kanunu'na sahip değildi. Çıkan bu kanun ile tarımla ilgili tarif ve hedefler ortaya konulmuştur. Tarım kanununu rasyonel, sürdürülebilir politika açısından önemsiyoruz’’ şeklinde konuştu.
Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler için yoksulluk sorunu, açlık olarak değil, başka bir çerçevede değerlendirilmeli diyen Kaleli, Her ülkenin kendi yoksulluk standardını belirlemesi ve kendi şartlarına göre, mücadele yürütmesi uygun olacaktır dedi. Yoksullukla kim veya kimlerin mücadele edeceğinin de net olarak ortaya konması gerektiğini dile getiren Kaleli, ‘‘Yoksullukla mücadele merkezi yönetim, yerel yönetimler ve sivil toplum örgütlerince yürütülmelidir. Burada önemli olan, çeşitli birimler tarafından yürütülen yoksulluğu giderecek ve yoksulları üreten bir yapıya kavuşturacak çalışmaların benimsenmesidir. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde kırsal nüfusun büyük bir kısmı tarımdan geçinmektedir. Konya yıllık 300 mm. Yağış alan kurak bir bölgedir. Dolayısıyla Konya'da kuraklık ile yoksulluk arasında doğru bir ilişki vardır. Türkiye'nin tahıl ambarı olarak bilinen Konya'da, kuru iklimden dolayı ekilen arazilerin büyük kısmından, iki yılda bir ürün alınabilmektedir. Sadece ürün bazlı desteklemeler ilimizin tarımsal desteklerden aldığı payı da o ölçüde düşürmektedir. Mavi Tünel’de sona gelinmesi ve kop idaresi başkanlığının kurulması önemli adımlar olmuştur’’ şeklinde konuşmasına son verdi.
 

Proje sonucuyla ilgili bilgi veren S.Ü Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü Prof. Dr. Cennet Oğuz, ‘‘Araştırma bölgesinde toplam 170 köyde 713 üretici ile görüştüklerini dile getirerek, Toplam bitkisel üretim gelirinin %50 ve üzeri hangi üretim sisteminden elde edilmiş ise yerleşim yeri o üretim sistemine dahil edilmiştir. Araştırma alanında 713 işletmenin %65,92’sinin bitkisel üretim, %15,43’ünün hayvansal üretim ve %18,65’inin ise karma işletmelerden oluştuğu belirlenmiştir. Özellikle kuru tarım sisteminde hayvancılık işletmelerinin, sulu tarım sisteminde ise bitkisel üretim işletmelerinin daha fazla olduğu, dağlık alanda da hayvancılık işletmelerinin oransal olarak daha fazla yer aldığı söylenebilir’’ dedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.