• Konya19 °C

Hakan Bahçeci

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

İftarlık Kredi İsteyen

27 Temmuz 2012 14:06
Ramazan ayı, övülmüş bereketlendirilmiş mübarek bir ay. Peygamber Efendimizin söyleyişiyle; Eğer insanlar ondaki (Ramazandaki) olanı bilselerdi, tüm yılın Ramazan olmasını isterlerdi, dediği bir zaman dilimi.
Ramazan ayı yaklaşınca, bir hazırlık başlıyor hemen her kesimde. Doğrudur da elbet, böyle güzel bir aya hazırlık yapmak, onu muhabbetle karşılamak ne hoştur ve ne güzel bir alışkanlıktır.
 
İftara hazırlık yapmak, sahura hazırlanmak ve elbet sonunda bir mağfiret olarak bayram hazırlığı yapmak. Çocukluğumda, iftar için yumurtalı, susamlı pideyi ben alırdım fırından, sahura annem hamur işi yapardı. Bayram için babam da yeni bir pantolon dikerdi. Ortalama bir Türk ailesi için pek değişmezdi hazırlıklar. Güzeldi ve bizdendi.

Geliştikçe dünya, endüstrimiz ve ekonomimiz büyüdükçe, globalleştikçe dünya, hazırlıklar da farklılaştı, başkalaştı. Gazetelerin Ramazan ayı münasebetiyle Kur’an-ı Kerim vermelerine alıştık, Ramazan sayfaları hazırlamaları kaçınılmazdı, programında dindarları küçümsemeyi alışkanlık haline getirenlerin programlarına kelli felli hocaları davet etmelerine alıştık. Kim bilir, belki bu alışkanlılar yüzünden normal görünür geldi bize anormal olanlar.

 

İnsanların haramdan, kötülükten, kem sözden uzak durmaya çalıştıkları, daha hassas davranmaya gayret ettikleri bir ayda, tüm bankaların bayramlık kredi vermek için yarışa girmeleri derin bir çelişki değil de nedir? Ramazan dolayısı ile faiz oranını değiştirdiğini söyleyerek, bayramda insanları haram parayla tatile göndermeye çalışmak, nasıl bir “gelişmenin” ürünüdür? Dinimi pazarlama cüreti nasıl oldu da ayyuka çıktı acaba? Farkındayım, Ramazan ayına özel kredi hazırlayanlar, ticaret yapıyorlar. Ben bu ticaretin bereketli olacağından şüpheliyim.

 

Medyadaki reklamlar da, Ramazan ayına göre şekilleniyor. Elbette Ramazanın gündemde olması, her alanda bu ayı hatırlatan sözler, resimler, simgeler olması hoş geliyor insanlara. Özellikle reklamlarda kurulan iftar sofralarının iştah açtığı, insanı neşelendirdiği muhakkak.

 

Hani şu malum kola firmasının hiç aksatmadan bir film kalitesinde çektirdiği reklamlar, iftarlık kredilerden beter. Malum kola, neredeyse şişesinin şeklinde minare yapıp, ezanı okutuyor ve kola ile iftar açtırıyor. Müslüman kola ile iftar açmaz diyen yok. Farkındayım işin cılkını çıkardığımın. Oysa daha vahimi var değil mi? Bu malum kolanın, tüm dünyaya dayattığı bir yaşam biçimi var, sadece bir içecek değil ki, derinliği, tarzı felsefesi olan bir dünya görüşünün yansıması. Bu yaşam tarzında, Müslümanlar ancak onlar gibi olduğu sürece yer bulabilecekler. Başardılar mı nedir, iftarımızı bile onların kolasıyla açtığımıza göre. Hem sahi, bu firmanın ortakları kimlerdi?

 

Konu iftar sofralarından açılmışken, Müslüman böyle zengin iftar sofrası hazırlar mı acaba? Ramazan ayını daha çok yemek ve tüketmek üzerine kurulmuş bir ticari bakış açısından, başka bir şekil beklemek elbet hayalcilik olur.

 

Bu arada, Ramazan eğlencesi kavramı da nereden ve nasıl çıktı merak ediyorum doğrusu.

Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Senin Şehrin, Senin Siten
Tüm Hakları Saklıdır © 2013-2015 Haber Konya | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : +90 332 351 66 50 | Yazılım: CM Bilişim - Tasarım: INVIVA