• Konya19 °C
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Herşey ; Unutulmasınlar diye
17 Şubat 2015 Salı 10:45

Herşey ; Unutulmasınlar diye

YUSUF KARAKAŞ / YENİHABER

Geçmişten günümüze insanların geçimlerini sağlayan meslekler gelişen teknolojiye ve değişen kültürel yapıya direnmeye çalışıyor.

Geçmişten günümüze, insanların evlerine ekmek götürmelerini sağlayan bir çok meslekler geldi geçti. Öyle meslekler vardı ki zamanla gelişen teknolojiye ve değişen kültürel yapıya daha fazla direnemediler. Bazıları hala birileri tarafından geçen yıllara inat, aşkla sürdürülmeye devam etse de bu kadar şanslı olmayan mesleklerde oldu. 12 Şubat’ta açılışı yapılan Kule-Site’nin her yıl düzenli olarak gerçekleştirdiği ‘4. Dünden Bugüne Geleneksel Türk El Sanatları Şöleni” sergisi devam ediyor. Sergi kapsamında Kündekari, Habbablık, Hattı Gubari, Yemeni yapımı, Sedefçilik, Mütteka ve Üfleme Cam Sanatı gibi yüzyıllar boyunca babadan oğula geçen birçok değerli el sanatı ve bu sanatların çok az sayıdaki önemli ustaları Kule-Site’de Konyalılarla buluşmaya devam ediyor.

HER YERDE ÇİN MALLARI

Ancak ilginin çok yüksek olduğu görülse de bu durumun istenilen seviyede olmadığını söyleyenlerde yok değil. Aileden gelen bir meslek olan kaşıkçılık yapan Konyalı Mustafa Sami Onay Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Konya Büyükşehir Belediyesi ve İl Kültür Ve Turizm Müdürlüğünün ortaklaşa yaptığı çalışma kapsamında sergide yer aldıklarını söyledi. Konya’nın şimşir kaşığının ünlü olduğunu söyleyen Mustafa Sami Onay, ’’Konya’da bu kadar çok orman olmamasına rağmen kaşıklığın çok ilerlemesi Mevlevi dergahının Konya’da oluşu nedeniyle çok ilerledi. Bunun ne alakası var derseniz dergaha uğrayan derviş çocukları sadece dini ilmilerle değil dünyevi ilmilerle de uğraşmışlardır. Bunlara yönlendirmek adına, sabrını, metanetini, insanlarla ilişkilerini geliştirmek adına tahta kaşık imalatı, taş oymacılığı, kalaycılık, Keçecilik gibi zor mesleklere yönlendirmişler. Konya’da kaşıkçılığın gelişmesi bundan dolayıdır’’ şeklinde konuştu. Her kaşığın yemeklere göre değiştiğini ifade eden Mustafa Sami Onay, ’’Pilav kaşığı, çorba kaşığı hepsi farklıdır. Ama en kullanışlı olan şimşir kaşığıdır. Ama bu meslek ölmeye yüz tutmuş bir meslek. Yaşı otuz beşten az olan gençlerimiz bilmezler. Konya’mızda dahi hala demir kaşık çok kullanılıyor. Yeni neslin bu kültürden haberi yok. Yerel idarecilerimiz bu ölmeye yüz tutmuş meslekler için gelen misafirlere cam plaket takdim etmek yerine tahta kaşık, bakır tabak  verebilirler ve bu aynı zamanda tanıtımı açısından çok önemlidir. Bizlerinde ayakta durması için bir şans olur. Şimdi bu tahta kaşık işine Çin’de girdi ve hazır şekilde makinalarla yapıyorlar, bu durum bizi tamamen kötü etkiledi. Ben ellerimle yaptığım tahta kaşığı 3 TL’ye satmaya çalışırken Çin’den gelen tahta kaşıklar marketlerde 3 tanesi 1TL’ye satılıyor. Her gün TV’de söyleniyor zaten bal yerken sağlık açısından metal kaşıkla yemeyin tahta kaşık kullanın diye ama çok umursayan yok’’ dedi.

BU TÜR TANITIMLAR ARTIRILMALI

Eserlerini sergilemek üzere Giresun’dan gelen ve Kültür Ve Turizm Bakanlığı Sanatçısı unvanını alan Filiz Uzun ise ahşap işçiliği alanında eserler ürettiğini söyleyerek, ahşap işçiliğinin ilk kez 1350 yılında Mısır’da Kleopatra Sarayında ismi bilinmeyen bir sanatçı tarafından kullanıldığını ifade etti. Çok ağır bir işçilik gerektirdiği için günümüzde çok fazla ustanın kalmadığını belirten Filiz Uzun, ’’Bu ustalardan birisi de kendim olarak bu işi devam ettirmeye çalışıyorum. Bu mesleği kaybolmaya yüz tutmuş meslekler kategorisinde değerlendiriyoruz.12 yıldır 25 sergi düzenledim. elimden geldiğince bu mesleğin yeniden canlandırılması, gündemde kalması için çabalıyorum. Her eserin hazırlanış süresi, üzerinde uygulanan işçiliğe bağlıdır. Bu işte işçilik ve emek çok önemli. Bir haftada da biten 1 yıl da bitirilen eserlerde var. Postiş, ayet, manzara çalışmalarımız oluyor. Ben işe 15 yıl önce başlarken çok fazla ilgi yoktu her işin hazırı var. Ama bu beni üzmedi daha çok istek uyandırdı. Fiyatlar da yine eserin işçiliğine bağlı,150 TL’ye de 500 TL’ye de 6 bin ya da 10 bin TL’ye kadar çıkan çalışmalar da var. Bu tür etkinliklerin artması gerekiyor.

FİYATLARIN UYGUN TUTUYORUZ

Sergiye Trabzon’dan katılan Halil Saka da aileden gelen dokumacılık işini sürdürdüğünü söyledi. Bu mesleğin içerisinde doğduğunu ifade eden Halil Saka, ’’Uzun yıllardır bu işi yapıyorum. Yöresel geleneksel bir iş.12 yıldır bu işi yapıyorum. Aynı zamanda Bakanlık Sanatçısı oldum. El sanatları olduğu için bazı insanlar değer veriyor bazıları da çok fazla önemsemiyor. Bunu da bilmedikleri için teğet geçiyorlar. Fiyatları herkesin alabileceği düzeyde tutuyoruz. Çok daha fazla ilginin olması için ürün üzerinde oynamak gerektiğini, insanların hoşuna gidecek tarzda ürünler ortaya çıkarmak gerektiğini düşünüyorum. El işçiliği olarak yapılan bir çok kıyafet, halı olsun bugün makinalarla hazır şekilde üretildiği için insanlar el işçiliğine çok önem vermeyip hazır olanları tercih ediyorlar. Topraktan yaptığı testileri sergileyen Mehmet Gülpınar da günümüzde topraktan yapılan testi gibi bir çok eser ürettiğini ilgini eskiye nazaran biraz daha arttığını söyledi. Fiyatları da uygun tuttuklarını söyleyen Mehmet Gülpınar, ’’Yapılacak tanıtımlarla tekrar ilginin artacağını düşünüyorum. Bir testiyi ortalama bir haftada hazırlıyorum. Önce çamur haline getiriyoruz. Onu bazı işlemlerden geçirip hazır hale getiriyoruz. Güveçten, vazoya, testiye kadar bir çok şey yapıyoruz’’ şeklinde konuştu. 

Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Senin Şehrin, Senin Siten
Tüm Hakları Saklıdır © 2013-2015 Haber Konya | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : +90 332 351 66 50 | Yazılım: CM Bilişim - Tasarım: INVIVA