• Konya13 °C
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Hava sıcaklıkları düşüyor
21 Eylül 2010 Salı 15:40

Hava sıcaklıkları düşüyor

Mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcakları düşmeye başlıyor.
Mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcakları düşmeye başlıyor. Perşembe gününe kadar 4 ila 6 derece arasında düşecek. Hava sıcaklıklarının düşmesiyle birlikte grip salgınına da dikkat çeken yetkililer vatandaşları hava değişikliğine karşı uyarıyor.
 
Halen mevsim normalleri üzerinde seyreden hava sıcaklığı, bugün yurdun kuzeybatı kesimlerinde, yarın kuzey ve iç bölgelerde, perşembe günü ise doğu kesimlerde 4 ila 6 derece azalarak mevsim normalleri civarında seyredecek.
Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğünden alınan bilgiye göre, bugün Marmara'nın doğusu, batı Karadeniz, orta ve doğu Karadeniz kıyıları ile Kırklareli, Tekirdağ, Kütahya, Afyonkarahisar, Eskişehir, Ankara ve Çankırı çevrelerinde sağanak ve gök gürültülü sağanak bekleniyor. Yağışların bugün Sakarya, Düzce ve Zonguldak çevrelerinde kuvvetli olacağı tahmin ediliyor. Yurdun diğer yerleri ise az bulutlu ve açık geçecek.
 
Önümüzdeki üç gün beklenen hava durumu ise şöyle:
Yarın yurdun geneli parçalı ve çok bulutlu geçecek. Marmara'nın doğusu, Karadeniz, İç Anadolu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun batısı ile Kütahya, Afyonkarahisar, Hatay, Osmaniye ve Kahramanmaraş çevrelerinde sağanak ve gök gürültülü sağanak bekleniyor.
23 Eylül Perşembe günü yurdun kuzey ve doğu kesimleri parçalı bulutlu, Marmara'nın doğusu, Batı Karadeniz kıyıları, Orta ve Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu ile Karabük, Kastamonu, Yozgat, Sivas ve Kayseri çevreleri sağanak ve gök gürültülü sağanak tahmin edilirken, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Yağışların Trabzon, Rize ve Hopa çevrelerinde kuvvetli olması öngörülüyor.
Rüzgar, bugün, yarın ve perşembe günü Marmara'da yer yer kuvvetli esecek.
 
HAVA DEĞİŞİKLİĞİNE DİKKAT
 
Avrupa Acil Tıp Birliği Başkan Vekili Uzman Doktor Ülkümen Rodoplu, hava sıcaklığının 4-6 derece arasında azalmasının beklendiğini anımsatarak, ''Bu mevsimde yaşanan ani hava değişiklikleri gribe yol açar'' uyarısında bulundu.
Dr. Rodoplu, gribin bulaşıcı bir virüs olduğunu ve henüz tedavisi bulunmadığını belirtti.
Gribin bine yakın değişik karakterdeki virüs ile her yıl yeni bulgularla, güz ve bahar aylarında ortaya çıktığını hatırlatan Dr. Rodoplu, grip hastalığının, bel ağrısından sonra, dünyada en fazla iş gücünü engelleyen hastalık olduğuna işaret etti.
 
Grip için belirli risk grupları bulunduğunu, bu kişilerin griple birlikte bağışıklık sistemleri daha fazla zayıfladığından daha dikkatli olmaları gerektiğini belirten Dr. Rodoplu, şunları kaydetti:
''Bu risk grupları yaşlılar (65 yaş üstü), astım, kalp, tansiyon ve şeker hastalarıyla doğuştan belirli ilaçlar kullanmak zorunda olan epilepsi ve benzeri hastalığı bulunan kişilerdir. Grip hastalığının genellikle kuluçka süresi iki gündür, bu süreçte hastalık bulaşıcıdır. Yapılabilecek en iyi uygulama, virüsü kaptığınızı fark ettikten ya da yakınmalar başladığı andan itibaren evde istirahat etmektir. Bu şekilde dinlenerek, vücudun daha güçlü olabilmesini sağlar ve virüsün çevrenize ve iş arkadaşlarınıza bulaşmasını engellersiniz.''
 
''AŞI GRİPTEN KORUNMA ARACI DEĞİLDİR''
 
Grip aşısının korunma aracı olmadığını, bine yakın grip virüsünden bir bölümüne karşı koruma sağladığını ifade eden Rodoplu, ''Aşı 14 yıllık araştırma geçmişine sahip olduğundan, risk grubu dışındakiler için önerilmemektedir. Okulların açıldığı bu günlerde çocuklar ve aileler çok dİkkatli olmalı. Evler, sınıflar sık sık havalandırılmalı, eller bol su ve sabunla sık sık yıkanmalıdır. Bu yöntem aşıdan daha etkili bir korunma sağlar'' diye konuştu.
Dr. Rodoplu, yaşlılar, çocuklar, kalp, astım, diyabet gibi sağlık sorunları olan kişilerin ani hava değişikliğinden daha çok etkilenebileceğini, bunların mecbur kalmadıkça dışarı çıkmamasını, kalabalık ortamlara girmemesini önerdi.
 
Dr. Rodoplu, gripten korunmanın diğer yollarını, şöyle sıraladı:
''Giyime özen gösterilmeli, soğuktan koruyacak biçimde giyinilmesinin yanı sıra aşırı terlememeye dikkat edilmelidir. Soğuk havalarda daha fazla enerji almak yararlı olacaktır. Ancak, aşırı yağlı yemek ve az hareket, kilo almaya neden olacağından, öğünler düzenli alınmalıdır. Sabah kahvaltılarına ve enerji verecek mevsim meyve ve sebzelerine ağırlık verilmelidir. Özelikle hamileler mevsim hastalıklarına yakalanmamaya özen göstermeli, toplu yerlerden uzak durmalı, maskeyle korunmalıdır. Astımı olanların ilaçlarını düzenli almaları, mecbur kalmadıkça dışarı çıkmamaları, hava kirliliğinden sakınmaları gerekir. Kalp hastalığı olanların soğuk havalarda yürümeleri önerilmemektedir. Yüksek tansiyonu olanların da ilaçlarını titizlikle kullanmaları, diyetlerini bozmamaları, tuzlu yememeleri büyük önem taşımaktadır.''
 
SOĞUK ALĞINLIĞI DA ARTIYOR
 
Mevsim döngülerinde soğuk algınlıklarına da sık rastlandığını dile getiren Dr. Rodoplu, soğuk algınlığının genelde, boğaz, burun, sinüsler ve gırtlakta enfeksiyona neden olduğunu söyledi.
Enfeksiyon sırasında ateş yükselmesinin nadir olarak görüldüğünü hatırlatan
 
Dr. Rodoplu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu özellik, soğuk algınlığının gripten ayırt edilmesi açısından son derece önemlidir. Gribe yakalananlarda ateş çok yükselebilir. Soğuk algınlığına yol açan virüs, sıklıkla rhinovirüstür. Sanılanın aksine, soğuk havanın etkisinden çok, aşırı yorgunluk, duygusal stresler, alerjik üst solunum yolu hastalıkları ve kadınlarda adet döneminin ortası, hastalığın ortaya çıkmasını kolaylaştırır.
Boğazda ve burunda yanma hissi, öksürük, hapşırma, burun akıntısı ve kırıklık hali, başlıca belirtileri arasında yer alır. Eğer akciğerlerde rahatsızlık varsa, bu bir komplikasyonu veya ikincil bir virüs olasılığını gündeme getirebilir. Henüz, soğuk algınlığına karşı etkili bir aşı geliştirilemedi. Tedavisi için doktora danışmadan ilaç kullanılmamalıdır. Hastanın bol su içmesi ve istirahat etmesi, hastalığı yenmek için en önemli faktörlerdir. Özellikle astımlı, amfizemli (nefes darlığı) ve bronşitli hastalar, hemen doktora başvurmalıdır. ''
 
Dr. Ülkümen Rodoplu, kış mevsiminde daha çok görülen ve zamanında tedaviye başlanmadığında ölüme yol açabilen hastalıklardan birinin de zatürre olduğunu belirtti.
 
Zatürrenin, akciğerlerin iltihabi bir hastalığı olduğunu vurgulayan Dr. Rodoplu, hastalığa ilişkin şu bilgileri verdi:
''Bu hastalıkta, akciğerlerde bulunan hava kesecikleri, iltihabi bir sıvıyla dolar. Akciğerlerin görevi olan oksijen alış veriş işlevi bozulur, kandaki oksijen düzeyi azalır. Bunların sonucunda hücreler normal işlerini yapamaz. Zatürrenin oluşumunda bakteriler ve virüsler önemli rol oynar. Virüslerden kaynaklanan zatürrelerin kısa sürede iyileştiğini biliyoruz. Ancak, grip virüsü ağır zatürreye yol açabilir. Belirtileri, ateş, başağrısı, kuru öksürük, kas ağrısı ve halsizlik gibi gribal enfeksiyonlarda görülen belirtilerdir.''
 
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Senin Şehrin, Senin Siten
Tüm Hakları Saklıdır © 2013-2015 Haber Konya | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : +90 332 351 66 50 | Yazılım: CM Bilişim - Tasarım: INVIVA