• Konya12 °C
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Fidanı Osloya ben gönderdim, ondan memnunum
12 Nisan 2012 Perşembe 09:42

'Fidan'ı Oslo'ya ben gönderdim, ondan memnunum'

Başbakan Erdoğan, Oslo görüşmeleri nedeniyle yargının hedefi olan MİT Müsteşarı Hakan Fidan'a desteğini tekrarladı.
Başbakan Erdoğan, Oslo görüşmeleri nedeniyle yargının hedefi olan MİT Müsteşarı Hakan Fidan'a desteğini tekrarladı. Fidan'ı Oslo'ya kendisinin gönderdiğini ifade eden Erdoğan, 'Niye? Ortada bir problem var. Terörle mücadelede başarılı olmamız lazım' dedi. Erdoğan, 'Türkiye'nin sır küpü' olarak nitelendirdiği Fidan'ın gayretlerinden de memnun olduğunu söyledi.

Başbakan Erdoğan, Çin temaslarının son gününde Şanghay'daki Şiaotaoyuan Camisi ve tarihi Yu Yuan Bölgesi'ni ziyaret etti. Ziyarete eşi Emine Erdoğan ile kızı Sümeyye Erdoğan ve heyettekiler de eşlik etti.
YUSUF ZİYA CÖMERT / ŞANGHAY
Başbakan Erdoğan, Oslo görüşmeleri nedeniyle yargının hedefi olan MİT Müsteşarı Hakan Fidan'a desteğini yineleyerek, 'Hakan Fidan'ı İmralı'ya da gönderen benim, Oslo'ya da gönderen benim. Niye? Ortada bir problem var. Terör mücadelesinde başarılı olmamız lazım' dedi. Çin temaslarını izleyen gazetecilerin sorularını cevaplayan Erdoğan, gündeme ilişkin önemli açıklamalar yaptı. Erdoğan, 'MİT Müsteşarı Hakan Fidan'la ilgili soruşturma izni için ayrıca bir iç soruşturma yapıyormuşsunuz, yaptığınız soruşturma sonucuna göre karar verecekmişsiniz, doğru mu?' sorusu üzerine şunları söyledi:
FİDAN TÜRKİYE'NİN SIR KÜPÜ
 
'Geçmişte de bürokratlarla ilgili izin söz konusuydu. MİT olayında gelişmelere sessiz kalmak mümkün değil. Niye? Benim de malum nekahet dönemime rastlayan süreçti. Hakan Fidan benim sır küpüm, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin sır küpü. Türkiye'nin geleceğinin sır küpü. Uluslararası alanda bu görevi yapanlar ajan olarak nitelendirilir. Operasyon yapacakları zaman görevlendirmeyle, devlet adına giderler. ABD, Rusya, Çin ve Batı ülkelerinin hepsinde var.'
 
YAZILANLAR YALAN
 
'Hakan Fidan'ı İmralı'ya da gönderen benim, Oslo'ya da gönderen benim. Niye? Ortada bir problem var. Terörle mücadelede başarılı olmamız lazım. Bunun için bazı bilgi alışverişlerine sahip olmamız lazım. Gazetelerde çıkanın hiçbiri müsteşarım tarafından verilmiş söz değil, hepsi yalandır. Yazılı değildir. Konuşmalar, görüşmeler olmuştur ama bunlar asla verilmiş sözler değildir. Bunu söyleyenler siyasi menfaat elde eder miyiz, acaba ne devşirebiliriz gayreti içine germişlerdir.'
 
BAZI MAHFİLLER YEMEYE ÇALIŞTI
 
'Gayretlerinden çok çok memnunum. Gerek öncesi, gerek sonrasında ve şimdi ülkeme çok şeyler kazandırdı. Müsteşar yardımcılığı ve TİKA'nın başında olduğu zaman da iyiydi. İyi yetişmiş bir bürokrattır. İnsan kıyma makinesi değiliz. Bu insan takdir edilmesi gerekirken, yemeye çalışan bazı mahfiller olmuştur. Ana muhalefet partisi olmak üzere... Yargı görevi olmayan bir alana girdi. Bu konuda hakkı olmayan bir konumda kendini hissedince kusura bakmasın bizi karşısında görür. Yargı kendini yasamanın üzerinde göremez. 250. madde meselesinden müsteşarı yargılama süreci içine sokmaya çalıştı.'
Kürtçe seçmeli ders olacak
 
Cumhurbaşkanlığı eğitim yasasını onayladı. 17 mil-yon öğrencinin ailesi uygulamanın önümüzdeki dönem yetişip yetişmeyeceğini merak ediyor. Yetişir mi?
Hiç endişeniz olmasın, bütün planlar yetişecek şekilde yapılıyor. Hiçbir sıkıntıya mahal bırakmadan ufak tefek bazı hususlar dışında tereyağından kıl çeker gibi yoluna girecek. Bunlar alt yapısı olan konular. Türkiye bu konuda kendini aşmıştır. İki yıl sonra daha iyi oturmuş olacak. İlerledikçe olgunlaşacak. Osmanlıca ve Kürtçe seçmeli ders olarak seçilebilecek. Detaylarını arkadaşlarımız açıklayacaklar.
Kürtler en çok bize oy verdi
 
Bütün etnik yapıları kuşatan partiyiz. 60 civarında Kürt kökenli milletvekili arkadaşımız var. Kabinemde 5 bakan arkadaşım Kürt. Bekir Bey de (Bozdağ) Kürt'tür. Böyle bir derdimiz yok. Derdimiz olmadığı için rahatız. Birbirimize karşı olan sevgimiz aynı. Onların yaklaşımı Kürt partisi yönünde. Biz onların o söyleminin yanlış olduğunu söylüyoruz. Halbuki biz birinci dereceden Kürt seçmenin oylarını alıyoruz. Biz yola çıkarken 'herkes insan' dedik. 42 bin denekle yapılmış bir araştırmayla ortaya çıkmış bir yapıyız. Türkiye bizi kucakladı. Alevi, Sünni, Laz, Çerkez herkes var. Ben Rizeliyim bana Laz diyorlar. Halbuki alakam yok. Nusret Bey (Bayraktar) Laz ama bilmez kimse. Herkesi kucaklayan parti olmamız bizi yüzde 50'ye taşıdı. Yeni anayasada da gelin bunu bir yere yerleştirelim. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı herkesi kucaklasın. Burada ezber bozan bir mantık var, artık çözelim istiyoruz.
Suriye meselesinde başkalarının tavrı bizi enterese etmez
1998'de Kara Kuvvetleri Komutanı Atilla Ateş Suriye'yi uyarmıştı. Aynı şekilde bir çıkış mı yaptınız?
 
Bu 98 olayından farklı, o zaman böyle bir şey olmamıştı. Atilla Paşa'nın ziyareti olmuştu. Şimdi sınırımızı aşan silahlı saldırılar oldu. Uluslararası hukuk açısından adeta işaret fişeğidir bu. Yapanın yanında kar kalamaz. Herhangi bir ülkenin şöyle böyle yaklaşımı bizi enterese etmez. Türkiye Cumhuriyeti'nin kendine has bir tavrı vardır. Tarihte bu vardır. Türkiye benzer durumlarda ne yapıldıysa en az onu yapmak durumundadır.
 
NETİCESİNE KATLANIR
 
Suriye kendine çeki düzen vermek zorunda, vermezse Suriye'den gelen kardeşlerimize kapıyı asla kapatmayacağız. Suriye vurmaya devam ederse neticelerine katlanmak durumundadır. BM toplanıp kararını almalı. İstanbul'da bir araya gelen kuruluşlar BM'ye baskı yapıp kararı aldırmak zorundadır. Biz de ilgili arkadaşlarımızla gerekli değerlendirmeyi yapacağız.
 
NATO'NUN GÖREVİ
 
En kötüsü 'haklısınız deyip' bir şey yapmamaları. Kimse adım atmazsa yanı başımızda olduğu için başımıza patlaması ihtimali kuvvetli. İş bu noktaya geldiğinde Türkiye'nin opsiyonları nelerdir?
Opsiyonlar çok, dedikleriniz de var. Sınır ihlallerine karşı uluslararası hukuktan doğan hakları var. Sınırın ihlali sebebiyle alacağı tavır karşısında yapacakları şey ortadadır. Bunların hepsi tartışılacak meseleler. BM bunu da açıkladı. Sınır ihlali var dedi. Bunların hepsi masaya yatırılacak konular. Bunların hepsi son görüşmeler yapılıp adım atılacak konulardır. BM'deki oylamada daha önce Suriye'ye yaptırım isteyenler olumlu çizgideler. Rusya ve Çin'in dışındakiler 'evet' noktasındalar. Pozisyonları bizimkiyle örtüşüyor. Ayrıca NATO'nun da Türkiye'nin sınırlarıyla ilgili görevleri var.
Görüntüler var, insanlar kaçarken vuruluyor
Suriye konusunda Türkiye'nin yaklaşımı ve pozisyonu BM'ye bir karar aldırmak mı?
Bu başından beri kovaladığımız bir konu. Sığınmacı sayısı ikiye katlandı. Görüntüler var. İnsanlar kaçarken vuruluyor. Annelerin feryatları var. Evlatlarının nasıl boğazlarının kesilerek öldürüldüğünü anlattılar Annan'a. BM bunu takip etmeyecek de neyi takip edecek. Biz takip edeceğiz. Zulme rıza zulümdür. Halkı terörist olarak görüyorlar. Bu yaklaşımları dolayısıyla Beşşar'ın ağzıyla konuştuklarını söyledim. Ufacık bir çocuk, bebe terörist olur mu, dedim. Bunlar halk.
 
ESED'İN ÇİRKİN OYUNU
 
Esed olayı farklı bir zemine kaydırmak istiyor. Bunu dini lidere de (İran'ın dini lideri Hamaney) söyle-dim. Beşşar, 'Bu savaş Arap milliyetçileriyle İslamcılar arasındaki savaştır' diyor. Olayı farklı bir yere çekerek güya Arap Ligi'ni dağıtmaya çalışacak. Bu noktadalar. Tabii Arap Ligi ve İslam İşbirliği Teşkilatı çalışması müşterektir. Bu çalışma önem kazanmaya başladı.
Çin'in de bakışı değişti
Durum içler acısı. Kentlerin harabe edilmesi, insanların acımasızca öldürülmesi, annelerin gözlerinin önünde... Bunları başta Devlet Başkanı Jintao olmak üzere Çin tarafına anlattım. Durumu tasvip etmediklerini söylediler. Kendilerinin BM'de 8 veto kararı olduğunu 2 tanesinin Suriye ile ilgili olduğunu hatırlattım. Bundan sonra böyle bir yaklaşımın kolay kolay olmayacağını söylediler. Onların da opsiyonu bitmiş durumda. İnsani olmayan bir süreç işliyor. Döner dönmez Rusya ile münasebetleri sıklaştıracağız. Cuma günü S.Arabistan'a günübirlik bir seyahat yapacağız. Ondan sonra nasip olursa kampları ziyaret edeceğim.
'En fazla 3 dönem'den geri adım yok
AK Parti'deki üç dönemden sonra yeniden seçilememe ilkesinin istikrarı bozacağı endişesi var. Değerlendirmeniz ne?
Değerli basın mensubu arkadaşlarımız yıllar yılı şunu yazdılar. Bu koltuğa oturan bir daha kalkmayı bilmez. Biz partiyi kurarken bunu enine boyuna konuştuk. Eskisi gibi mi olacağız? Partide hücre yenilemesi yapacak mıyız? Kaldı ki bırakıp gitmiyoruz. Bir dönem dinleniyorsunuz. Formunuzu muhafaza ediyorsunuz.
Partimizde hücre değişimini yapmak için bu dönemde 160 arkadaşımızı aday yapmadık. Bize kan kaybettirmedi. Gücümüzü çok daha arttırarak devam ettik.
Artık Türkiye fanilerle yürümeyi değil, ilkelerle yürümeyi bilmeli. Tayyip Erdoğan fani, öldü. Öldüğünde milletim ne yapacaksa şimdi onu yapsın. Olayı faniler üzerine bina etmeye çalışırsak hareket hiçbir zaman beklediğimiz gücü kazanamaz. Süremiz dolduğunda partimiz bize hangi misyonu biçtiyse öyle çalışacağız. AK Parti kurumsallaşmasını en ideal yapan patidir. Kadın kolları, gençlik kolları... Her ay 2-3 araştırma yapan başka bir parti var mı? Nerede eksik aksak var diye bakıyoruz. Gidermeye çalışıyoruz. Bizim parti kollarında yaptığımız kademe kadar onlar ana kademe kongre yapmıyor. Ondan sonra birileri bize parti içi demokrasiden bahsediyor. 29 yaşını dolduran gencin hemen üst kademeye atlama şansı var. İl başkanlarını topladığımda yüzde 30'ü bayanlardan, yüzde 30'u
30-35 yaş arası, yüzde 40 da üstü şeklinde oluşturuluyor. Bunu tutturan il sayısı ciddi sayıya ulaştı. Ana muhalefet yüzde 30 bayan uygulaması başlattıklarını söylüyor. Bunu diyebiliyorlar. Gençlik kollarımız da aynı şekilde.
Mahkeme 7 yılı iptal ederse
Anayasa Mahkemesi cumhurbaşkanlığı konusunda 7 yıllık görev süresini iptal ederse ne olur?
Yorumu Anayasa Mahkemesi kendi içinde yapacaktır. Yorum yapmadan bizim konuşmamız doğru olmaz. Kendi takdirleridir. Bizim verilecek karara yorumla müdahil olmamız şık olmaz. Halka gitmiş, halkın oylarıyla böyle bir karar çıkmış. Hukukçuların tasarrufu, ne karar verecekleri ortadadır.
Öğrencilerden Memleketim sürprizi
Erdoğan, Şanghay Uluslararası Araştırmalar Üniversitesi Türkçe Bölümü'nün açılış törenine katıldı. Törende Erdoğan'a, fahri doktora unvanı verildi. Bir konuşma yapan Erdoğan sözlerini Çince'de 'teşekkür etmek' anlamına gelen 'şie şie' diyerek tamamladı. Öğrenciler sürpriz yaparak 'Memleketim' şarkısını söylediler. Erdoğan da şarkıya eşlik etti.
 
YARIN KONUŞURUM
 
Başbakan Erdoğan ve dün gece saatlerinde Çin ziyaretini tamamlayarak Türkiye'ye döndü. Erdoğan, Esenboğa Havalimanı'nda gazetecilerin 'açıklama yapmayacak mısınız' sorusu üzerine 'Yarın (bugün) ne de olsa Bangladeş Başbakanı geliyor. Gece de Suudi Arabistan'a gidiyoruz. Orada bazı açıklamalar olacaktır. Sizi oraya özel bekleriz' diye konuştu.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Senin Şehrin, Senin Siten
Tüm Hakları Saklıdır © 2013-2015 Haber Konya | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : +90 332 351 66 50 | Yazılım: CM Bilişim - Tasarım: INVIVA