• Konya12 °C
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Erdoğan: Tek belirleyici İslam!
19 Kasım 2012 Pazartesi 15:56

Erdoğan: Tek belirleyici İslam!

8. Avrasya İslam Şurası'nın açılışında konuşan Başbakan Erdoğan, Suriye ve Gazze'de yaşanan katliamlara tepki göstererek İslam dünyasına seslendi: "Bizim için tek belirleyici İslam"

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından düzenlenen 8. Avrasya İslam Şurası Hilton Otel'de başladı. 19-22 Kasım tarihleri arasında yapılacak şuranın açılış törenine Başbakan Erdoğan'ın yanı sıra, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu başta olmak üzere yabancı ülkelerden çok sayıda temsilci katıldı.

Şuranın açılışında sinevizyon gösterisi izletildi. Daha sonra Kur'an-ı Kerim okundu. Kur'an okunmasının ardından Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ve yabancı dini liderler birer konuşma yaptı.

Programdaki konuşmasına Besmele ile başlayan Başbakan Erdoğan, katılımcıları selamlayarak, 'Hoş geldiniz.' dedi. Konuşmasında Avrasya bölgesindeki sorunlara değinen Erdoğan, 'Türkiye olarak biz çatışmaların barışçıl yollardan çözümü için Avrasya bölgesinde yoğun çaba sarf ediyoruz.' dedi.

İSRAİL BİR TERÖR DEVLETİDİR, YAPTIĞI DA TERÖRDÜR!

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını da değerlendiren Erdoğan,

'Artık buna çatışma demiyorum bu savaş. Saldırılar dördüncü gününde. Bu sabah itibarıyla Gazze'deki son durum sayı ölü sayısı 94 oldu. 700'den fazla yaralı var.

Egemen güçler batılı güçler nerede? Hiçbirisi ne yapıyorsun dediği yok ki İsrail olduğu için. Görüştüğümüz liderlerin yaklaşımı çok enteresan. 'İsrail savunma hakkını kullanıyor' diyor. Bu nasıl adalettir? Bu nasıl adil bir yaklaşımdır? Bunu bu şekilde ifade edebilmek mümkün mü? İsrail bir terör devletidir ve yaptığı da terördür!

Atılması gereken adımlar var. Bu dayanışmadır. Bunun mayasını oluşturacak olanlar sizlersiniz. Din bilginleridir. İslam dünyası köşeye sıkıştırılmaya çalışılıyor. İslam'ın barış ve hoşgörüye yönelik temel mesajlarından güç alarak bu fütursuz çabalara karşı öz güvenli fakur bir o kadar kararlı duruş sergilemek durumundayız. Kafkaslar'da o bölgede şehit edilen hocalarımız var. Din bilginlerimiz var ama hala faili meçhul.

İsrail'den öldürülen üç kişi için dünya 3 bin kişi diyor. Bütün bunlar karşısında biz başımız öne eğik durmayacağız. Tam aksine dik duracağız. Omurgalı olacağız.' ifadelerini kullandı.

BM YAPILAN ZULMÜ SADECE SEYREDİYOR

Birleşmiş Milletler'i de eleştiren Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti:

'BM'ye ne kadar güveniyorsun denildiğinde, güvenmiyorum. Çünkü savaş şartlarının oluşturduğu yapının tezahürüdür. 3 kıtadan sadece malum inanç gruplarının temsil edildiği bir yapı var. Bizim lehimize çıkan bir sonuç var mı? Yok.

BM'de halkı Müslüman olan bir ülke bile yok. BM Genel Kurulu kalkıp 5 ülke liderinin dudakları arasında. Biz diyoruz ki, burada daimi ve geçici üye ayırımı olmasın ve her kıtanın her dinin her milletin temsilcisi her yıl dönem başkanları değişsin, müzakere edilsin bu olmadığı sürece bakıyorsunuz Suriye'de insanlar katlediliyor. Peki BM ne yapıyor? Sadece seyrediyor, nasihat ediyor. Netice yok. Bu kurum niye kuruldu? Dünya huzuruna katkı için bunu sağlayamıyorsa neden var?'

HALA İSLAM DÜNYASINDA BAYRAMLARIMIZI AYNI GÜNDE YAPAMIYORUZ

Konuşmasına bir Ayetle devam eden Erdoğan,

'Biz yardımın bizimle beraber olduğuna inananlardanız. Bu yardımın yakın olduğunu da biliyoruz. Öyleyse kararlı bir şekilde bu işin üzerine gitmemiz gerekiyor. Şuradan çıkacak ortak kararlar çok önemli. Biz hala İslam dünyasında bayramlarımızı beraber aynı günde yapamıyoruz.

Birçok meselede hükümlerde farklı durum var. Niye kaynaklar çeşitlendiriliyor. Öyleyse bizim kaynağımız Kur'an onun yanında Sünnet ortadaysa biz niçin böyle darmadağınık durumdayız? İnsanların savrulmasından öte fikrin savrulması çok tehlikeli, eğer bilgide ilimde bunu toparladığımız zaman sıratı müstakim üzerine oluruz.' diye konuştu.

İSLAMAFOBİA TÜM DÜNYADA BİR SUÇ OLARAK KABUL EDİLMELİ

Konuşmasında İslam'a hakaret içeren filme de atıfta bulunan Erdoğan,

'Son dönemlerde İslam'a ve Hazreti Peygamber'e hakaret içeren bir filmin İslam dünyasında yaşanan istenmeyen hadiselerin yaşandığını gördük. Bunlarla mücadelenin yasal olması gerektiğini görmüş olmalıyız.

Bu film İslamafobiya'nın oluşmasında yayılmasında ne ilk ne de son olduğunu görüyoruz. İnsanlar tarafından kutsal kabul edilen bir dinin yasal çerçevede korunmasını bir an önce bekliyoruz. İslamafobia tehlikesi küresel barışı tehdit ediyorve tüm dünyada suç olarak kabul edilmeli' dedi.

BİRBİRİMİZİ ALLAH İÇİN SEVMEK ZORUNDAYIZ, MEZHEP İÇİN DEĞİL

Mezhepçiliğin tarih boyunca bölgede yol açtığı acılar ve yıkımları çok iyi bildiklerini kaydeden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Biz, Sünnilik, Şiilik; bu tür bir tabular içinde İslam'ı gölgeleyemeyiz. Bizim için tek belirleyici İslam olmalıdır, mezhepler değil. Mezhepleri tabu haline getirmek suretiyle biz birbirimize düşemeyiz. Şu anda Suriye'deki gidiş ne yazık ki orayadır ve acımasızca Suriye'de yapılan katliamların altında da bu yatmaktadır. Bunu görmek zorundayız. Bizim bu fitneye, başka ülkelerde de düşmememiz gerekir.

Biz birbirimizi Allah için sevmek zorundayız, mezhep için değil. Bunu başarmak zorundayız. Suriye'deki bu tehlikenin halen yoğun şekilde görüldüğünü görüyoruz. Esed rejimi, onur mücadelesi veren Suriye halkına karşı yürüttüğü kanlı vahşeti meşrulaştırmak için bu mücadeleye mezhepsel bir nitelik atfetmeye çalışıyor.'

SURİYE'DE YAŞANANLAR MEZHEPLER ARASI BİR ÇATIŞMA DEĞİL!

Suriye'de tüm bölgeyi bir yangın yerine çevirebilecek tehlikeli bir oyunun oynandığını kaydeden Erdoğan, 'Ancak bugün Suriye'de yaşananlar, mezhepler arası bir gerginlik veya çatışma değil, Baas rejiminin halka rağmen gücü elinde tutmak için kendi halkına karşı giriştiği zulmün yürek yakıcı bir hikayesidir.

İşte bu noktada, Orta Doğu'daki gelişmeleri münhasıran mezhepsel çatışma ve din mücadelesi zaviyesinden anlamaya ve anlatmaya çalışanlara karşı verilecek mücadelede, hepimize önemli görev ve sorumluklar düşüyor. İnsanları din ve mezhep temelinde ayrıştırmaya yönelik çabaları bertaraf etmek için elimizden gelen çabayı göstermemiz gerekiyor' diye konuştu.

Erdoğan, Avrasya bölgesinin yüzyıllardır süregelen çok dinli, çok mezhepli ve çok kültürlü yapısının, farklı din ve mezheplere mensup halkların karşılıklı sevgi, saygı ve dayanışma içerisinde bir arada yaşayabileceğinin en canlı örneği olduğunu ifade etti.

İslam dünyasının karşı karşıya bulunduğu bütün bu problemler, özgürlükçü bir bakış açısıyla, geleneğin ve aklın rehberliğinde, ilim ve müşavereyle çözülebileceğini kaydeden Erdoğan, Avrasya İslam Şurası'nın, bu amaca yönelik faydalı bir platform olduğuna inandığını belirtti.

Konuşmasının sonunda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez tarafından hadis külliyatı hediye edildi. Daha sonra katılımcılarla birlikte Erdoğan fotoğraf çektirdi. Erdoğan buradaki programının ardından Ankara'ya gitmek üzere Hilton Otel'den ayrıldı.

 
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Senin Şehrin, Senin Siten
Tüm Hakları Saklıdır © 2013-2015 Haber Konya | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : +90 332 351 66 50 | Yazılım: CM Bilişim - Tasarım: INVIVA