Erdoğan: BDP ile aynı çatı altında kalamayız
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, terör örgütü PKK ile Oslo’da gerçekleştirilen görüşmeleri dışarıya sızdıran tarafın PKK tarafı olduğunu söyledi.
NTV televizyonunda katıldığı bir programda gazetecilerin sorularını cevaplayan Başbakan Erdoğan, “Bu görüşmelerin belli medya gruplarına servis edildiğini gördük. Eğer istihbarat özel görüşme yapıyorsa bu görüşmeleri belge diye sızdırmak yanlıştır. Belge olması için altında imzası olması lazım” dedi.
Bu belgelerde görüşülmemiş şeylerin görüşülmüş diye girildiğini belirten Erdoğan, “Uygulamaya girecek diye taahhüt yok. Benim onadığım bir şey söz konusu değil. Onama yoksa belge niteliği kazanmaz. Birileri hemen alıp değerlendirme sürecine girmiştir. Nereden alarak? Medyadan alarak. Medya da samimi davranmamıştır. Böyle bir sürecin içine medyanın atlaması terörle mücadelenin geleceği için iyi olmamıştır. Ben yanlış buldum. Buradan çok prim toplarız diye bu işin içerisine girmiştir. Dayanışma noktasında desteklerini almamız gereken medya için de iyi bir imtihan olmamıştır. Bu servisin yapılmasını doğru bulmadığımız için bu adımı attık. MİT, İmralı ve Oslo ile ilgili görüşmelerini samimi bir şekilde ortaya koymuştur.” şeklinde konuştu.
Görüşmelerin nasıl veya kimler sızdırıldığına yönelik kendisine bir soru yöneltilen Erdoğan, “Bizim yaptığımız araştırmalardan PKK tarafından sızdırıldığı çıkıyor. Ev sahipliğini yapanlar tarafından böyle bir şeyin yapıldığını hissettiğimiz anda oralara bir daha bu tür toplantıların yapılması mümkün değil.” dedi.
"SİLAHLARIN SUSMASI DEĞİL BIRAKILMASI ÇÖZÜMDÜR"
Terörün sona erdirilmesin yönelik ne tür çözüm adımları olduğu sorulan Başbakan Erdoğan, PKK’nın hiçbir dönemde böyle silahlanma imkanı bulamadığını kaydetti. Erdoğan, “Terör örgütünün muhatabı düne kadar bireydi. Ama şimdi terör örgütü alan hakimiyeti gayretine girmiştir.” diye ekledi. Erdoğan, şöyle devam etti: “Çözüm noktasında bölücü terör örgütü ile berabermiş gibi davranan, açıklama yapanlar var. Silahlar sussun diyorlar. Silahın susması çözüm değil. Silahın bırakılması çözümdür. Eğer terör örgütü silahı bırakacaksa bizler de iktidar olarak bu operasyonları minimize ederiz. Ama askerin de polisin de silahı bırakması söz konusu olamaz.”
Çözüm için eğer İmralı’ya ve Oslo’ya gidilmişse bunların çözüm için en kararlı şekilde atılmış adımlar olduğunu dile getiren Erdoğan, “Kimseye millete ihanet içerecek bir istihbarat verilmiştir. Ama terör örgütü mensupları bunu vermişlerdir.” şeklinde ekledi.
BDP'Lİ VEKİLLERE: BEN BİR TANE ŞEHİT ANNESİNİN GÖZYAŞINI BUNLARIN BİRİSİNE DEĞİŞEMEM
Çözüm için BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile bir araya gelip gelmeyeceği sorulan Erdoğan, “Terör ile iç içe kimin olduğu önemli. Terör örgütü ile mücadele ama siyasi uzantılarıyla müzakere dedim. Hala aynı noktada nasıl olayım. 9 milletvekili teröristlerle kucaklaşıyor, bir taraftan da bizimle müzakere. Nasıl olacak da ben teröristlerle yanak yanağa olan eş başkanla nasıl konuşacağım. Ben konuşursam şehit anneleri, ağlayan analar beni masada gördüğü an bana ne der? Ben bir tane şehit annesinin gözyaşını bunların birisine değişemem. Eğer dürüst, samimi olsalardı oturur konuşurduk müzakere ederdik.” ifadelerini kullandı.
"CHP VE MHP DE BÖLGEDE OLMALI"
Erdoğan, şöyle devam etti: “Bölgede iki parti var. AK Parti, BDP. Ben diyorum ki niçin CHP ve MHP yok. Eğer demokratik mücadele vereceksek bu partiler de orada bulunmalı, halkın arasına kaynaşmalı. Bunu yapmalı ki halkı bölücü terör örgütünden ve uzantılarından ayıralım. Araya bariyer koyalım. Bu bariyer demokrasi bariyeridir. O zaman her şey değişmeye başlar. Orada herhalde CHP ve MHP’ye gönül verenler vardır.”
BDP’li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına ilişkin bir soru üzerine Erdoğan, bu noktadaki bakışlarının belli olduğunu vurguladı. Erdoğan, “Meclise geldiği anda bu noktada bakışımız belli. Eğer siz terör örgütü ile beraber yürüyeceksiniz onların yeri parlamento değildir, Kandil’dir. Partimin takınacağı tavır çok açıktır. Parlamento dışında mücadelelerini istedikleri gibi sürdürebilirler.” diye kaydetti. Erdoğan, ancak parti kapatılmasına da karşı olduğunu vurguladı.
BATI ÜLKELERİNİ İSİM VEREREK ELEŞTİRDİ: TERÖRÜ ÇÖZMEMİZİ İSTEMİYORLAR
Terörle mücadele konusunda Batılı ülkelerini de isim vererek eleştiren Erdoğan, “Batı, bu işi bizim çözmemizi istemiyor. Almanya, Fransa istemiyor, bize yardımcı olmuyorlar. Tam aksine ülkelerinde terör örgütü başlarına cirit attırıyorlar. İskandinav ülkeleri bu işe yataklık yapıyorlar. Onların yüzlerine de söylediğim için rahat söylüyorum. AB de kalkıp PKK terör örgütü diyeceksiniz sonra da temsilcileri ülkenizde elini kolunun sallaya sallaya dolaşacak. Çadır kurup para toplayacaklar. Milyarlarca avro terör örgütüne kaynak oluşturacak. İnsan, esrar eroin kaçakçılığı yapıyorlar, buna göz yumuyorlar. Kendilerine sürekli söylememize rağmen netice alamıyoruz. Neticesini aldıracak uluslar arası bir kurum da yok.”
SAMİMİYETSİZLİK AÇIKLAMASI
Biz son seçimlerin öncesinde milli, birlik ve kardeşlikle ilgili adımlarımızı attık. Habur da bu sürecin bir boyutudur. Habur’u halkımız muhalefetin değerlendirdiği gibi değerlendirme di ki bize yüzde 50 oy verdi.
Oslo ile ilgili süreçte samimiyetsiz dediğim olay şuydu. Bu görüşmelerin belli medya organlarına servis edildiğini gördük. Bu görüşmeleri belge diye servis etmek en büyük samimiyetsizliktir. Bunların altında imza yoktur. Burada birçok başlıklar var ki bunlar eksik. Görüşülmemiş şeyler görüşülmüş diye verilmiş.
Bir onama yoksa bu bir belge niteliği kazanmaz. Yargı bunu değerlendirme sürecine girmiştir. Nereden alarak medyadan alarak. Medya da burada samimi davranmamıştır. Bu, terörle mücadelede iyi olmamıştır.
"NORVEÇ'İ FARKLI DEĞENLENDİRMEYE TABİ TUTARIZ"
İstihbaratla ilgili bir müsteşar bakanın da başbakanın da en yakın mesai arkadaşıdır. Yargının burada seçtiği yöntemi ben doğru bulmadım.
Yaptığımız araştırmalardan PKK tarafından belgelerin sızdırıldığı anlaşılıyor. Ev sahibi tarafından yapıldığını hissettiğimiz anda oralarda böyle bir şeyi yapmayız veya Norveç’i çok daha farklı bir şekilde değerlendirmeye tabi tutarız.
ÖCALAN’LA GÖRÜŞÜLMESİ NE KADAR ETKİLİ?
Bizim iktidarımız en cesur adımları atmıştır. Ancak PKK hiçbir dönemde böylesine silahlanma imkanı bulamamıştır.
Askerin de polisinde silahı bırakması gibi bir şey olamaz. Terör örgütünün silah bırakması durumunda operasyonlara da gerek kalmayacaktır.
Çözüm için arkadaşlarımız İmralı’ya gitmişse, Oslo’ya gitmişse
Bu sıralar ana muhalefet çözüm için bir araya gelelim dedi. Biz bir yere gitmiyoruz ki. Gelin görüşelim dedik.
“ARTIK SİYASİ MÜZAKERE NOKTASINDA DEĞİLİM”
Terör örgütüyle mücadele, siyasi uzantılarla müzakere dedik. Fakat artık müzakere noktasında değilim. Şimdi bakıyorsunuz teröristle yanak yanağa bir eş başkanla nasıl konuşacağım.
Şehit anaları beni onlarla masada görürse ne der. Kusura bakmayın ben bir şehit anasının göz yaşını hiçbirine değişemem.
“ONLARLA AYNI ÇATI ALTINDA ÇALIŞAMAYIZ”
Fezlekeler parlamentoya geldiği anda, eğer siz bölücü örgütle yürüyecekseniz, onların yeri parlamento değildir. Ben ne dedim onların yeri Kandil’dir. Biz onlarla parlamentoda onlarla aynı çatı altında çalışamayız. Ancak partilerin kapatılmasına karşıyız.
'HABUR'U PROVOKE ETTİLER'
Popülizmi reddeden bir siyasetçiyim. Ne gerekiyorsa onu söylerim. Yerel seçimler öncesinde gerekli adımlar atarım. Habur olayında Dağı bununla çökerteceksek yapalım. Parti yandaşlarını oraya dökmeseydi, daha olumlu olurdu. Ama provoke ettiler. Kesinlikle ülkemizin, milletimizin menfaati neyse o adımı atarız. Pazar günü yaptığımız açıklamada göreceksiniz.
Zamlar yaptık. ‘Seçim öncesinde zam yapılır mı?' dediler. Battıktan sonra mı zammı düşüneceğiz. Yunanistan, İspanya ve İtalya'daki ne durumda görüyorsunuz. Onların durumuna düşmeyiz.
Bizim çözmemizi engellemek isteyenler olabilir. Batı bizim çözmemizi istemiyor. Almanya, Fransa istemiyor. Bize yardımcı olmuyor. Terörist başları cirit atıyor. Finansal destek veriyorlar. Suçluların iadesi nerede? Terör örgütü diyeceksiniz, ellerini kollarını sallayarak dolaşacak."
BALYOZ DAVASI
Bizim başından beri söylediğimiz şuydu. TSK personelinin tutuksuz yargılanması konusunda görüşümüzü defalarca belirttik. Şu aşamada Yargıtay'ın kararını beklemek ddurumundayız. Olay siyasi iradenin dışında gelişen bir süreçtir.
TUTUKLU YAKINLARI İÇİN YENİ DÜZENLEME
Nasip olursa bu yeni dönemde Pazar günü açıklayacağım şeylerden biri şudur. İçerdeki mahkumlarla görüşmede belli sürelerde eşler birbirleriyle diyelim ki 24 saat cezaevi içi değil, onun dışında hazırlanan odalarda görüşecekler.
İlk defa bu uygulamayı biz başlatacağız. Eşi ile bir araya gelme olanağını sağlayacağız. Babalıktan kocalıktan men diye bir şey söz konu değil. Burada herkes normal olarak görüşme şeyi neyse ziyaretlerin yapacaklar.
SON SEÇİM ANKETLERİ
Erdoğan Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle yerel seçimleri birleştirme gibi bir düşüncelerinin olmadığını belirtti ve bugün bir seçim olsa anketlere göre AK Parti'nin yüzde 52.1 oranında oy alacağını söyledi.
Erdoğan, cumhubaşkanlığı seçimi ve Ak Parti'nin yaptırdığı anketle ilgili şunları söyledi:
"Cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçimleri birleştirme gibi bir düşüncemiz yok. yerel seçimleri biraz öne alışımızı nedeni birincisi mevsim koşulları ikinci bir yıl içinde iki seçim yapmamak için.
ANKETLERİ AÇIKLADI
Son gelen anket önümde, beş tane firmanın anketi var. Sonuçların ortalaması biz yüzde 52,1, CHP yüzde 24,2, MHP yüzde 13,3, BDP ylüzde 6,2 olarak görülüyor."
DOĞALGAZA ZAM ORANI
Başbakan Erdoğan doğalgaza yapılması düşünülen zam oranıyla ilgili olarak, "Ekim başında yüzde 10-15 arasında yapılması düşünülüyor"
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.