• Konya19 °C
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Elleri kanlı utanmazlar
23 Ocak 2014 Perşembe 09:11

Elleri kanlı utanmazlar

Esed rejiminin tüm muhalifleri ve mültecileri 'terörist' olarak nitelemesine tepki gösteren Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, 'Suriye'de kimlerin terörist olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz.

Suriye'de 3 yıldır devam eden savaşa son verilmesinin hedeflendiği BM'nin ev sahipliğini yaptığı İsviçre'nin Montrö kentinde başlayan Cenevre-2 Konferansı'nda konuşan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye'de insanlık dışı uygulamalara bir an önce son verilmesi gerektiğini belirtti.

Milyonlarca Suriyelinin gıda ve ilaç gibi en temel ihtiyaclardan mahrum bırakıldığını, onbinlerce kişinin sistematik kuşatma altında ölümü beklemeye mahkum edildiğini kaydeden Davutoğlu, 'Aç bırakma bir savaş silahı olarak kullanılıyor. Bu insanlık dışı uygulamalara acilen bir son verilmeli ve bunlar cezasız kalmamalı. BM tarafından belgelenen her türlü suç ve alçakça yapılmış insan hakları ihlalleri Suriye'de maalesef yakın geçmişe damgasını vurmuştur' dedi.

ADALETLE YÜZLEŞECEKLER

11 bin kişinin öldürüldüğünü gösteren belgeler karşısında herkesin nutkunun tutulduğunu dile getiren Davutoğlu, 'Bu acımasızlık açıkça insanlığa karşı suçtur ve savaş suçu işleyenler veya insanlığa karşı suç işleyenler hesap vermeli. Korkunç görüntüleri görmezden gelmek isteyenler olabilir' diyerek, 20 yıl önce Srebrenitsa'daki katliamların da görmezden gelinmeye çalışıldığını hatırlattı. Davutoğlu, 'Suriye'deki suçlara ve acımasızlıklara imza atanlar da adaletle yüzleşecekler' diye konuştu.

HALA UTANMAZLIK İÇİNDELER

Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim'in, Türkiye'ye 'teröristleri' barındırıp silahlandırmakla suçlamasına da cevap veren Davutoğlu 'eli kanlı' diye nitelendirdiği Suriye rejiminin iktidarda kalma meşruiyetini yitirdiğini tekrarladı. Davutoğlu, Türkiye'de ve bölge ülkelerindeki 2 milyon sığınmacının durumuna dikkat çekip 'Evet, topraklarımızda 8 bin Suriyeli terörist(!) çocuk doğdu' dedi. Davutoğlu, 'Nasıl oluyor da rejimin temsilcileri yalanlarıyla uluslararası toplumu kandırabileceklerini düşünüyor? Kendi halkına karşı işledikleri tüm korkunç suçlara rağmen hala utanmazlık içinde! Gerçekte Suriye'de kimlerin terörist olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Tarih onları acı bir şekilde yargılayacaktır' dedi.

BURADA SONUÇ ALMALIYIZ

Suriye'nin Suriye halkına ait olduğunu belirterek, 'Suriye halkı demokrasiye ulaşacaktır ve diktatörlüğü yenecektir. Daha parlak bir gelecek Suriye halkını bekliyor. Türkiye bu yolda Suriyeli kardeşlerinin yanında olacaktır' diyen Davutoğlu, şunları söyledi:

'Suriye'de olanlar, insanlık için utançtır. Ortak amacımız, Cenevre-1'de kabul edilen bildirinin uygulanmasıdır. Meşruiyetini kaybetmiş, otoritesini uygulayamayan bir lider ve yakınları ve eli kana bulanmış olanlar iktidarda kalamaz.'

Suriye artık Esed'siz olmalı

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, 'Beşşar Esed'in kurulacak geçici hükümette yer alması hiçbir şekilde söz konusu olamaz. Açlık, bir savaş silahı olarak kullanılmıştır. Sistematik işkenceleri ve binlerce tutuklunun infaz edildiğini gördük. Bunlar yalnızca insanların yaşamına değil, aynı zamanda insanlık onuruna yapılan saldırılardır' dedi. Kerry, 'Bugün bir başlangıç. Çok zor ve karmaşık olacak bir müzakere sürecinin başlangıcı' ifadesini kullanarak, sürecin uluslararası toplum için de sınav olduğunu vurguladı. Suriye'deki şiddetten Esed rejiminin sorumlu olduğunu söyleyen ABD Dışişleri Bakanı Kerry, 'Karşılıklı uzlaşmaya dayanması gereken bir geçiş hükümeti, bir tarafın karşı çıktığı kişiyle kurulamaz. Bu da Beşşar Esed'e geçici hükümette yer olmadığı anlamına geliyor. Bu hiçbir şekilde söz konusu olamaz. Kendi halkına vahşi bir şekilde karşılık veren bir kişinin iktidar için yeniden meşruiyet elde etmesi söz konusu olamaz. Bir adam ve onun destekçileri, artık tüm bir ulusu ve bölgeyi daha fazla esir tutamaz. Bir ülkeye liderlik yapma hakkının kaynağı, işkenceler, varil bombaları, Scud füzeleri olamaz. Bu hak, halkın rızasından geçer' dedi.

Şiddeti derhal bırakın

BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, Cenevre-2 Konferansı'nın Suriye'deki krizin çözümü için bir umut ve fırsat olduğunu belirterek, taraflara derhal şiddeti bırakmaları, insani yardımlara izin vermeleri ve siyasi çözüm için çaba sarf etmeleri çağrısı yaptı.

Ban, 'Bu noktaya ulaşmak son derece zor oldu, bunu biliyoruz. Çok fazla zaman ve çok değerli canlar kaybedildi' dedi ve bugün tarafların burada bulunmalarının umutları arttırdığını söyledi. Cenevre-1 Konferansı'ndan çıkan bildireye atıf yapan Ban, karşılıklı rızayla bir geçiş hükümetinin kurulması gerekliliğine işaret etti. Ban, 'Burada bulunan herkese, taraflara siyasi çözümün gerekliliğini vurgulayan baskı yapmaları için çağrı yapıyorum. Şiddet durmalı, sivillere yönelik saldırılar kesilmeli. Tüm taraflar terörist saldırılara son vermeli' dedi. Şiddeti durdurma ve siyasi çözüm dışında alternatif bulunmadığını vurgulayan Ban, 'Bunun için buradayız. Gelin, tüm dünyaya birleşmenin ve barışçıl, demokratik ve istikrarlı bir Suriye için yola çıkan Suriye halkını desteklemenin mümkün olduğunu ispat edelim' diye konuştu.

İç diyalog süreci hızlı olmayacak

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, 'Bizim ortak görevimiz Suriye'de yaşanan trajik çatışmaya son vermek. Bu ülkede yaşananların bölgenin diğer ülkelerine sıçramasına izin veremeyiz' dedi. 'Suriye'nin iç diyalog süreci kolay olmayacak, hızlı olmayacak' ifadesini kullanan Lavrov, 'Rusya, tüm taraflarla krizin çözümü adına ortak çalışmaya hazır. Sözde birçok güç Cenevre-2'yi destekledi ama işe gelince konferansın başarısını istemiyorlar' diye konuştu.

Lavrov, Suriye'deki tüm muhalif grupları Cenevre-2'de görüşmelere davet ederken, ilk günden olmasa bile diyaloğa tüm muhalifleri dahil etmek gerektiğini söyledi. 'Konferansa katılan herkesi, Suriye hükümeti ve muhalefetin terörizmle mücadelede ortak hareket etmeleri yönünde yardıma çağırıyoruz' diyen Lavrov, Suriye'de yaşanan insani durumun vahametine dikkat çekti.

Rejimle işbirliği vetosu

BM'nin ev sahipliği yaptığı İsviçre'nin Montrö kasabasında başlayan ve cuma günü Cenevre'de devam edecek konferansa Türkiye'nin de yer aldığı 39 ülkenin dışişleri bakanı katıldı. Konferansın katılımcıları arasında Arap Birliği, AB ve İİT de bulunuyor. Konferansta muhalifleri SMDK Başkanı Ahmet el-Carba başkanlığında 29 kişilik heyet, Esed rejimini ise Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim temsil ediyor. PYD ve El Kaide bağlantılı gruplar ise Şam rejimiyle ortak hareket etmeleri nedeniyle Cenevre'ye davet edilmedi. Diplomatik kaynaklar, 'PYD ve El Kaide bağlantılı gruplar, rejimle ortak hareket ediyor. Esed rejimi, havadan bombalıyor, bu gruplar bombalanan bölgeleri ele geçiriyor' diyerek, veto gerekçesini açıkladı.

MUALLİM'E TEPKİ

Konuşurken BM Genel Sekreteri Ban ile süre polemiği yaşayan Muallim'e Davutoğlu'nun ardından Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier de tepki gösterdi. Steinmeier, 'Suriye'de şiddet gökten inmedi. Sorumluluğun kimde olduğu son derece açık' dedi.

Savaş suçu kanıtlarını gösterdi

Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Koalisyonu (SMDK) Başkanı Ahmet el-Carba, Suriye'de savaş suçu işlendiğine ilişkin fotoğrafları göstererek, 'Uluslararası medya, Suriye'de 11 binden fazla tutuklunun işkenceye maruz kaldığını belgeledi' dedi.

Suriyelilerin ülkedeki terörün sorumlularının kim olduğunu çok iyi bildiğini söyleyen Carba, 'Zalim ve zulümlere karşı barışçıl bir şekilde mücadele eden ve kendi birliğinin bozulmasına karşı çıkan bir halkı temsilen buaradayız' ifadelerini kullandı. Siyasi çözümden ötürü konferansa katıldıklarını belirten Carba, kaybedecek zamanlarının olmadığını ve bütün çabalarıyla Suriye'nin tarihi ve geleceği için önemli olan konferansın başarıyla sonuçlanmasına azmettiklerini kaydetti. '2012'de Cenevre Konferansı'nda alınan kararların tarihi ve Suriye'de siyasi bir çözüm için bir fırsat olduğunu düşünüyoruz' diyen Carba, 'Bu konferansın, Suriye ve bölgeyi kan şelalelerinden kurtaracağını umuyoruz. Suriye'deki Esed'in diğer yüzünü temsil eden bazı teröristler, dünya ve bölgedeki barış ve istikrarı tehdit ediyor. Özgür ordumuz aynı zamanda Esed'in Irak'tan getirdiği teröristlerle savaşıyor. Özgür ordumuzun İŞID ile savaşında ilerlemesini ngellemek için Esed'in uçakları hala bugüne kadar ordumuzun fertleri üzerine varil bombalarını atmaya devam etmektedir' dedi.

Televizyondan izlediler

Ülkelerinden kaçarak Türkiye'ye sığınan Suriyeliler, televizyonlarının karşısına geçerek, iç savaşın başlamasının ardından ilk kez muhalifler ve rejim temsilcilerinin masaya oturmasını sağlayan Cenevre-2 Konferansı'nı takip etti.

Yayladağı İlçesi'nde çadır kentlerde kalan Suriyeliler, gelişmeleri televizyondan öğrenmeye çalıştı. Yaklaşık 1 yıl önce Lazkiye'den Türkiye'ye gelen Muhammed Neşkir, konferansı aylar öncesinden merakla beklediğini söyledi. Konferanstan lehlerine karar çıkması için dua ettiklerini belirten Neşkir, 'İnşallah Suriye halkını sevindirecek bir karar çıkar. En büyük arzumuz, Esed'in gitmesi ve vatanımıza dönebilmek' dedi. Ahmed Abdo ise umudu olmamasına rağmen gelişmeleri izlediğini ifade ederek, 'Vatanımızı, köyümüzü ve yakınlarımızı özledik. Bu konferansta inşallah lehimize karar çıkar' diye konuştu. Abdullah Cemali de umutsuz olduğunu belirterek, Allah'a sığınmaktan başka çareleri kalmadığını söyledi.Suriye'de 3 yıldır devam eden savaşa son verilmesinin hedeflendiği BM'nin ev sahipliğini yaptığı İsviçre'nin Montrö kentinde başlayan Cenevre-2 Konferansı'nda konuşan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye'de insanlık dışı uygulamalara bir an önce son verilmesi gerektiğini belirtti.

Milyonlarca Suriyelinin gıda ve ilaç gibi en temel ihtiyaclardan mahrum bırakıldığını, onbinlerce kişinin sistematik kuşatma altında ölümü beklemeye mahkum edildiğini kaydeden Davutoğlu, 'Aç bırakma bir savaş silahı olarak kullanılıyor. Bu insanlık dışı uygulamalara acilen bir son verilmeli ve bunlar cezasız kalmamalı. BM tarafından belgelenen her türlü suç ve alçakça yapılmış insan hakları ihlalleri Suriye'de maalesef yakın geçmişe damgasını vurmuştur' dedi.

ADALETLE YÜZLEŞECEKLER

11 bin kişinin öldürüldüğünü gösteren belgeler karşısında herkesin nutkunun tutulduğunu dile getiren Davutoğlu, 'Bu acımasızlık açıkça insanlığa karşı suçtur ve savaş suçu işleyenler veya insanlığa karşı suç işleyenler hesap vermeli. Korkunç görüntüleri görmezden gelmek isteyenler olabilir' diyerek, 20 yıl önce Srebrenitsa'daki katliamların da görmezden gelinmeye çalışıldığını hatırlattı. Davutoğlu, 'Suriye'deki suçlara ve acımasızlıklara imza atanlar da adaletle yüzleşecekler' diye konuştu.

HALA UTANMAZLIK İÇİNDELER

Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim'in, Türkiye'ye 'teröristleri' barındırıp silahlandırmakla suçlamasına da cevap veren Davutoğlu 'eli kanlı' diye nitelendirdiği Suriye rejiminin iktidarda kalma meşruiyetini yitirdiğini tekrarladı. Davutoğlu, Türkiye'de ve bölge ülkelerindeki 2 milyon sığınmacının durumuna dikkat çekip 'Evet, topraklarımızda 8 bin Suriyeli terörist(!) çocuk doğdu' dedi. Davutoğlu, 'Nasıl oluyor da rejimin temsilcileri yalanlarıyla uluslararası toplumu kandırabileceklerini düşünüyor? Kendi halkına karşı işledikleri tüm korkunç suçlara rağmen hala utanmazlık içinde! Gerçekte Suriye'de kimlerin terörist olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Tarih onları acı bir şekilde yargılayacaktır' dedi.

BURADA SONUÇ ALMALIYIZ

Suriye'nin Suriye halkına ait olduğunu belirterek, 'Suriye halkı demokrasiye ulaşacaktır ve diktatörlüğü yenecektir. Daha parlak bir gelecek Suriye halkını bekliyor. Türkiye bu yolda Suriyeli kardeşlerinin yanında olacaktır' diyen Davutoğlu, şunları söyledi:

'Suriye'de olanlar, insanlık için utançtır. Ortak amacımız, Cenevre-1'de kabul edilen bildirinin uygulanmasıdır. Meşruiyetini kaybetmiş, otoritesini uygulayamayan bir lider ve yakınları ve eli kana bulanmış olanlar iktidarda kalamaz.'

Suriye artık Esed'siz olmalı

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, 'Beşşar Esed'in kurulacak geçici hükümette yer alması hiçbir şekilde söz konusu olamaz. Açlık, bir savaş silahı olarak kullanılmıştır. Sistematik işkenceleri ve binlerce tutuklunun infaz edildiğini gördük. Bunlar yalnızca insanların yaşamına değil, aynı zamanda insanlık onuruna yapılan saldırılardır' dedi. Kerry, 'Bugün bir başlangıç. Çok zor ve karmaşık olacak bir müzakere sürecinin başlangıcı' ifadesini kullanarak, sürecin uluslararası toplum için de sınav olduğunu vurguladı. Suriye'deki şiddetten Esed rejiminin sorumlu olduğunu söyleyen ABD Dışişleri Bakanı Kerry, 'Karşılıklı uzlaşmaya dayanması gereken bir geçiş hükümeti, bir tarafın karşı çıktığı kişiyle kurulamaz. Bu da Beşşar Esed'e geçici hükümette yer olmadığı anlamına geliyor. Bu hiçbir şekilde söz konusu olamaz. Kendi halkına vahşi bir şekilde karşılık veren bir kişinin iktidar için yeniden meşruiyet elde etmesi söz konusu olamaz. Bir adam ve onun destekçileri, artık tüm bir ulusu ve bölgeyi daha fazla esir tutamaz. Bir ülkeye liderlik yapma hakkının kaynağı, işkenceler, varil bombaları, Scud füzeleri olamaz. Bu hak, halkın rızasından geçer' dedi.

Şiddeti derhal bırakın

BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, Cenevre-2 Konferansı'nın Suriye'deki krizin çözümü için bir umut ve fırsat olduğunu belirterek, taraflara derhal şiddeti bırakmaları, insani yardımlara izin vermeleri ve siyasi çözüm için çaba sarf etmeleri çağrısı yaptı.

Ban, 'Bu noktaya ulaşmak son derece zor oldu, bunu biliyoruz. Çok fazla zaman ve çok değerli canlar kaybedildi' dedi ve bugün tarafların burada bulunmalarının umutları arttırdığını söyledi. Cenevre-1 Konferansı'ndan çıkan bildireye atıf yapan Ban, karşılıklı rızayla bir geçiş hükümetinin kurulması gerekliliğine işaret etti. Ban, 'Burada bulunan herkese, taraflara siyasi çözümün gerekliliğini vurgulayan baskı yapmaları için çağrı yapıyorum. Şiddet durmalı, sivillere yönelik saldırılar kesilmeli. Tüm taraflar terörist saldırılara son vermeli' dedi. Şiddeti durdurma ve siyasi çözüm dışında alternatif bulunmadığını vurgulayan Ban, 'Bunun için buradayız. Gelin, tüm dünyaya birleşmenin ve barışçıl, demokratik ve istikrarlı bir Suriye için yola çıkan Suriye halkını desteklemenin mümkün olduğunu ispat edelim' diye konuştu.

İç diyalog süreci hızlı olmayacak

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, 'Bizim ortak görevimiz Suriye'de yaşanan trajik çatışmaya son vermek. Bu ülkede yaşananların bölgenin diğer ülkelerine sıçramasına izin veremeyiz' dedi. 'Suriye'nin iç diyalog süreci kolay olmayacak, hızlı olmayacak' ifadesini kullanan Lavrov, 'Rusya, tüm taraflarla krizin çözümü adına ortak çalışmaya hazır. Sözde birçok güç Cenevre-2'yi destekledi ama işe gelince konferansın başarısını istemiyorlar' diye konuştu.

Lavrov, Suriye'deki tüm muhalif grupları Cenevre-2'de görüşmelere davet ederken, ilk günden olmasa bile diyaloğa tüm muhalifleri dahil etmek gerektiğini söyledi. 'Konferansa katılan herkesi, Suriye hükümeti ve muhalefetin terörizmle mücadelede ortak hareket etmeleri yönünde yardıma çağırıyoruz' diyen Lavrov, Suriye'de yaşanan insani durumun vahametine dikkat çekti.

Rejimle işbirliği vetosu

BM'nin ev sahipliği yaptığı İsviçre'nin Montrö kasabasında başlayan ve cuma günü Cenevre'de devam edecek konferansa Türkiye'nin de yer aldığı 39 ülkenin dışişleri bakanı katıldı. Konferansın katılımcıları arasında Arap Birliği, AB ve İİT de bulunuyor. Konferansta muhalifleri SMDK Başkanı Ahmet el-Carba başkanlığında 29 kişilik heyet, Esed rejimini ise Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim temsil ediyor. PYD ve El Kaide bağlantılı gruplar ise Şam rejimiyle ortak hareket etmeleri nedeniyle Cenevre'ye davet edilmedi. Diplomatik kaynaklar, 'PYD ve El Kaide bağlantılı gruplar, rejimle ortak hareket ediyor. Esed rejimi, havadan bombalıyor, bu gruplar bombalanan bölgeleri ele geçiriyor' diyerek, veto gerekçesini açıkladı.

MUALLİM'E TEPKİ

Konuşurken BM Genel Sekreteri Ban ile süre polemiği yaşayan Muallim'e Davutoğlu'nun ardından Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier de tepki gösterdi. Steinmeier, 'Suriye'de şiddet gökten inmedi. Sorumluluğun kimde olduğu son derece açık' dedi.

Savaş suçu kanıtlarını gösterdi

Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Koalisyonu (SMDK) Başkanı Ahmet el-Carba, Suriye'de savaş suçu işlendiğine ilişkin fotoğrafları göstererek, 'Uluslararası medya, Suriye'de 11 binden fazla tutuklunun işkenceye maruz kaldığını belgeledi' dedi.

Suriyelilerin ülkedeki terörün sorumlularının kim olduğunu çok iyi bildiğini söyleyen Carba, 'Zalim ve zulümlere karşı barışçıl bir şekilde mücadele eden ve kendi birliğinin bozulmasına karşı çıkan bir halkı temsilen buaradayız' ifadelerini kullandı. Siyasi çözümden ötürü konferansa katıldıklarını belirten Carba, kaybedecek zamanlarının olmadığını ve bütün çabalarıyla Suriye'nin tarihi ve geleceği için önemli olan konferansın başarıyla sonuçlanmasına azmettiklerini kaydetti. '2012'de Cenevre Konferansı'nda alınan kararların tarihi ve Suriye'de siyasi bir çözüm için bir fırsat olduğunu düşünüyoruz' diyen Carba, 'Bu konferansın, Suriye ve bölgeyi kan şelalelerinden kurtaracağını umuyoruz. Suriye'deki Esed'in diğer yüzünü temsil eden bazı teröristler, dünya ve bölgedeki barış ve istikrarı tehdit ediyor. Özgür ordumuz aynı zamanda Esed'in Irak'tan getirdiği teröristlerle savaşıyor. Özgür ordumuzun İŞID ile savaşında ilerlemesini ngellemek için Esed'in uçakları hala bugüne kadar ordumuzun fertleri üzerine varil bombalarını atmaya devam etmektedir' dedi.

Televizyondan izlediler

Ülkelerinden kaçarak Türkiye'ye sığınan Suriyeliler, televizyonlarının karşısına geçerek, iç savaşın başlamasının ardından ilk kez muhalifler ve rejim temsilcilerinin masaya oturmasını sağlayan Cenevre-2 Konferansı'nı takip etti.

Yayladağı İlçesi'nde çadır kentlerde kalan Suriyeliler, gelişmeleri televizyondan öğrenmeye çalıştı. Yaklaşık 1 yıl önce Lazkiye'den Türkiye'ye gelen Muhammed Neşkir, konferansı aylar öncesinden merakla beklediğini söyledi. Konferanstan lehlerine karar çıkması için dua ettiklerini belirten Neşkir, 'İnşallah Suriye halkını sevindirecek bir karar çıkar. En büyük arzumuz, Esed'in gitmesi ve vatanımıza dönebilmek' dedi. Ahmed Abdo ise umudu olmamasına rağmen gelişmeleri izlediğini ifade ederek, 'Vatanımızı, köyümüzü ve yakınlarımızı özledik. Bu konferansta inşallah lehimize karar çıkar' diye konuştu. Abdullah Cemali de umutsuz olduğunu belirterek, Allah'a sığınmaktan başka çareleri kalmadığını söyledi.

Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Senin Şehrin, Senin Siten
Tüm Hakları Saklıdır © 2013-2015 Haber Konya | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : +90 332 351 66 50 | Yazılım: CM Bilişim - Tasarım: INVIVA