• Konya19 °C
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Dindarlar özür bekliyor
30 Nisan 2010 Cuma 08:57

Dindarlar özür bekliyor

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın TÜBİTAK'ın raporuyla ilgili açıklamalarına hukukçu ve gazeteciler destek verdi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın TÜBİTAK'ın raporuyla ilgili açıklamalarına hukukçu ve gazeteciler destek verdi. Emekli Cumhuriyet Savcısı Reşat Petek, 'saldırıyı dindarların yaptığını' ileri sürenlerin toplumdan özür dilemesi gerektiğini söyledi. Hürriyet yazarı Ahmet Hakan Coşkun ise "Başbakan haklı. Gazeteciler özeleştiri yapmalı." ifadelerini kullandı.
 
Danıştay cinayetinin kayıtlarının silindiğini ortaya koyan TÜBİTAK raporunun üzerinden bir hafta geçti. Ancak saldırıya maruz kalan Danıştay'dan ya da o dönemde binanın güvenliğini sağlayan OYAK şirketinden herhangi bir açıklama gelmedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise olayla ilgili OYAK şirketinin açıklama yapması gerektiğini söyledi. Dava sürecinde TÜBİTAK raporlarının ortaya çıkmasını son derece olumlu karşılayan hukukçular, sürecin olumlu yönde ilerleyeceğini anlatıyor. Görüşler şöyle:

Dindarları suçlayanlar, utanmalı

Reşat Petek (Emekli cumhuriyet savcısı): "O günün Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve 'siyasete kan bulaştı' diyen anamuhalefet partisinin lideri, söz konusu tavırlarının yanlış olduğunu itiraf edip toplumdan özür dilemelidir. TÜBİTAK'ın raporu çok önemli. Kurum raporuyla, kamera kayıtlarının silindiği ortaya çıktı. Saldırılardan hemen sonra Danıştay'daki bir kısım üst yetkililer de dâhil olmak üzere soruşturmanın sonucu beklenmeden, masumiyet karinesine riayet edilmeden Türkiye'de dindarlar suçlanmaya çalışıldı. Halkın yargıdan bugün beklentisi adaletin tecellisidir. Sözde değil özde olarak adalet ve hukukun tecellisini isteyenler, "Biz de yanılmışız. Bu cinayetin arkasında olan kişiler yargılanmalı. Biz de bu kanaatlerimizi yanlış belirtmişiz" diyerek özür dilemeli. Dindar insanları suçlayanlar da bu durumdan utanmalı.

Sacit Kayasu (Emekli cumhuriyet savcısı): "TÜBİTAK raporunun ortaya çıkması davanın seyrini olumlu yönde etkileyecek. Rapor ortaya çıkmasaydı davanın Ergenekon ile bağlantısı kurulamayacaktı. Saldırı, Alparslan Arslan'ın tek başına gerçekleştirdiği olay olarak görülecekti. Danıştay davası Ergenekon davası ile birleştirilmişti. TÜBİTAK'ın raporu ile bu birleşme pekişmiş oldu. Davayı birleştiren mahkemelerin doğru karar verdiği, birleşmelerin doğru olduğu ortaya çıkmış oldu.

Danıştay Başkanı konuşmalı

Erdem Gençay (Avukat, Hukuk ve Hayat Derneği Başkanı): "Saldırıya uğrayanlardan Mustafa Birden, bugün Danıştay'ın Başkanı. Sessiz kalması düşündürücü. 'Siyasete kan bulaşmıştır, laiklik elden gidiyor' diyenlerin hepsi sus pus olmuş durumdalar. Bu da bir soru işareti. OYAK, 'kameralar bozuldu' diyordu, şimdi silindiği belirlendi. Kim ve neden sildi? Saldırının Ergenekon bağlantılı olduğu ortaya çıktı. Kamuoyunun sorularına cevap vermeliler. Bu olayda Danıştay'ı koruyan firmanın da sorumluluğu var."

OYAK Güvenlik neden susuyor?

Ahmet Çağlayan (Emekli DGM Hakimi): "Görülüyor ki, peşin yapılan açıklamalar yargılamanın sonucu beklenmediğinde yanlış sonuçlar getirebiliyor. Olay vahim, delilleri karartma durumu varsa Türk yargısı açısından kara kara düşünülecek bir şey. OYAK'ın olaya karışmasını yadırgadım. Güvenlik dediğimiz şey adını koymakla yetmiyor. Olayla ilgisi olmayanlar hakkında yanlış açıklama yapanların sonucunu görmeden hükümeti karalayanların en azından özür dilemeleri gerekiyor."

 

Başbakan haklı, gazeteciler özeleştiri yapmalı

Gazeteciler de Başbakan Erdoğan'a destek verdi. Zaman'a konuşan Hürriyet Gazetesi yazarı Ahmet Hakan Coşkun, gazetecilerin özeleştiri yapması gerektiğini anlattı: "Benim kişisel olarak tespitim, Danıştay saldırısının tam bir provokasyon olduğu yönünde. İslamî kesimin ve sivil hükümetin üzerine yıkılmak istenen bir cinayet ve saldırı planıydı. Gazeteciler hatalı tutuma ortak oldu. Daha serinkanlı olunmalıydı. Provokasyona gelindi. Başbakan haklıdır, gazeteciler, köşe yazarları bir özeleştiri yapmak durumunda. Neden öyle davrandıklarını söylemek durumundadır. Bugün hâlâ aynı şeyleri mi düşünüyorlar bunu da açıklasınlar."

Milliyet Gazetesi'nden Taha Akyol ise tartışmaların odağındaki iki kurum olan OYAK Güvenlik ve Danıştay'ın suskun kalmalarını eleştirdi. Akyol, şu ifadeleri kullandı: "Ben hiçbir zaman saldırının irticaî bir eylem olduğu şeklinde yorum yapmadım, olayın aydınlatılması gerektiğini savundum. Şimdi görülüyor ki, daha bir karanlığa girmiştir. Güvenlik kamerasının kayıtlarının silinmiş olması vahim bir durum ortaya çıkarmıştır. Bunun hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde aydınlatılması gerekir. OYAK Güvenlik ve Danıştay açıklama yapmalı."

 

'Kaşıya kaşıya' manşet atanlar neden susuyor?

Başbakan Erdoğan, önceki gün katıldığı bir televizyon programında şu ifadeleri kullanmıştı: "Köşe yazarları yazılıp çizilenleri hatırlatınca hop oturup hop kalkıyor. Hadi yazın bakalım? O gün saldırdığınız iktidar partisine ne diyeceksiniz? Bizim kutsallarımıza, değerlerimize saldırdılar. Oralarla özdeş hale getirmeye çalıştılar. Halbuki kaşıya kaşıya attıkları manşetin altından kendileri çıkıyor. Benim partimin kapatma davasının içine bile sokulabildiyse şimdi ne diyecekler? OYAK'ın bağlı olduğu kurum da açıklamalar yapsın. Cesurca burada neler oldu, neler döndü. Ama bunları söyleyebiliyorlar mı? Bunların hiçbirini dile getirmediler."

Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Senin Şehrin, Senin Siten
Tüm Hakları Saklıdır © 2013-2015 Haber Konya | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : +90 332 351 66 50 | Yazılım: CM Bilişim - Tasarım: INVIVA