• Konya5 °C
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Davutoğludan eleştirilere yanıt
19 Ağustos 2012 Pazar 19:12

Davutoğlu'dan eleştirilere yanıt

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, gerçekleştirdiği Arakan ziyareti ile ilgili eleştiriler konusunda, ''Tenkit herkesin hakkı ama yüreğinde, zihninde biraz tarih bilinci olan, bu ülkeye, bu millete...
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, gerçekleştirdiği Arakan ziyareti ile ilgili eleştiriler konusunda, ''Tenkit herkesin hakkı ama yüreğinde, zihninde biraz tarih bilinci olan, bu ülkeye, bu millete, bu tarihe aidiyet duygusu olan birisi, Arakan'da niye bulunduğumuzu önce öğrenir, ondan sonra tenkit eder'' dedi.
 

     Davutoğlu, partisinin Konya İl Başkanlığı'nca düzenlenen bayramlaşma töreninde yaptığı konuşmada, sabah bayram namazını kıldıktan sonra ülkeye karşı olan büyük bir sorumluluğu ifa eden hiç unutulmayacak insanların mekanı olan şehitliği ziyaret ettiğini söyledi.
     Onların bu ülke için şehit düşen aziz inanlar olduğunu ifade eden Davutoğlu, ''Şehitlik ziyaretinde beni çok duygulandıran bir karşılaşmayı sizlerle paylaşmak istiyorum. Şehitliğe giderken bir şehitliğin başında vakur güçlü bir Anadolu kadınının yanında 2 akrabası ve torununu gördük. Zannettik ki; sadece bir mezara ziyarete geldi ve bir yakını şehit oldu. Yanına gittiğimizde öğrendik ki; orada Gülizar teyzenin 3 şehit yakını var. Kendi kardeşi şehit, amcaoğlu şehit, 2006 yılında da kendi oğlu şehit. Düşünün nasıl bir mübarek hanım ki; çok küçük gözyaşları yüzünde hissediliyor ama vakur. Bu mübarek Ramazan ayında birçok Anadolu ocağına ateş düşüren terörist ve o teröristlerin arkasındaki güçlere, tüm bu yaptıkları faaliyetleri terk ederek, tekrar bu aziz milletin bağrına dönüş çağrısı yapmak ihtiyaç oldu. Ama aynı zamanda yüreğimizin içinden gelen bir feryatla lanet okuduk'' diye konuştu.
     Davutoğlu, tüm büyükelçilere, bulundukları ülkede bir tek şehit dahi olsa gittiklerinde ilk etapta o şehidin kabrini ziyaret etme talimatı verdiğini vurgulayarak, ''Önce ondan bu ülkeye girişin iznini alacağız. Bizler şehre girerken bir adapla giren kültürden geliyoruz. Her şehrin yerin altında sahipleri var. Önce onlardan destur alınarak bu şehre girilir'' ifadelerini kullandı.
    

     -Arakan ziyaretiyle ilgili eleştiriler-
    
     Arakan'a gönderdiği büyükelçiye gitmeden önce iki talimat verdiğini dile getiren Davutoğlu, şöyle konuştu:
     ''Bu talimatlarımdan biri; orada İngilizler tarafından esir alınıp götürülen şehitlerimiz vardır. Bunların büyük bir kısmı Arakan'da vefat ettiler. Onları bulacaksın. İlk vazifen onlara gidip manevi ruhaniyetlerine hitap ederek, şunu diyeceksin; 'Biz geldik. Sizin uğrunuzda can verdiğiniz al bayrağı size getirdik. Uğrunda can verdiğiniz fatihayı Kur'an-ı okumak üzere garip olarak öldüğünüz bu diyara sizin izninizle geliyoruz ve ebediyen dalgalanmak üzere bayrağı başınızın üzerine getiriyoruz. Birileri Arakan'a ziyaretimizi tenkit edebilir. Tenkit herkesin hakkı ama yüreğinde, zihninde biraz tarih bilinci olan, bu ülkeye, bu millete, bu tarihe aidiyet duygusu olan birisi, Arakan'da niye bulunduğumuzu önce öğrenir, ondan sonra tenkit eder. 'Türkiye'de terör varken nasıl gidilir-' diyorlar. Biz hem Arakan'da şehit düşenlere sahip olmayı biliriz hem de Konya'nın bağrından 3 yakını şehit düşen Gülizar teyze ve yakınlarına sahip çıkmayı biliriz. Bizi ne kadar tenkit ederlerse etsinler, üzerimize hangi hakaretlerle, hangi iftiralarla gelirlerse gelsinler, madem ki dünyanın öbür ucunda dahi bu al bayrak ve bu aziz inancımız için şehit düşmüş dedelerimiz var, bizim inancımızı azmimizi kıramazlar. Bir yerde şehidimizin olduğu bir toprak dahi varsa onlara ulaşacağız. Hem buradaki şehitlerimize sahip çıkacağız hem o şehitlerimize gideceğiz, vazifemizi yapacağız.''
     Gönderdiği büyükelçiye ikinci talimatının da Arakanlı Müslümanlara sahip çıkması yönünde olduğunu anlatan Davutoğlu, Türk büyükelçiliğinin vazifesinin hem milli menfaatlerimizi dünyada temsil etmek olduğunu hem de tüm insanlığın vicdanı adına sahipsizlere sahip çıkmak olduğunu bildirdi.
     ''Bu milletin temsilcileri, nerede mazlum insan, merede 'bize sahip çıkacak yok mu-' diye seslenen, feryat eden birisi varsa ilk 'ben varım' diyebilecek güç ve kudrette olacak'' diyen Davutoğlu, şöyle devam etti:
     ''(Suriye'de olay mı oluyor karışmayalım), diyenler çıkacak. 'Orada zulüm olsun ama biz bu zulme sessiz kalalım, hatta zulüm yapanların yanında yer alalım eğer bir menfaatimiz gerektiriyorsa' diyenler çıktı. Onlara karşı biz diyeceğiz ki; Bu milleti tarihte onurlu bir millet yapan en önemli vasıf, hiçbir zaman zalimin yanında yer almamış olmasıdır. Hiçbir zaman da zalimin yanında yer almayacak, mazlumun yanında yer alacaktır. Bir şefkat peygamberinin inancının takipçileriyiz. Yetime sahip çıkan, mazluma sahip çıkan bir geleneğin içinden geliyoruz. Sahip olduğumuz mevki ya da makamları değil ancak ve ancak bu değerlerle yüceltiriz. Hiçbir mevki ve makam bu değerlerden ve bu mazlumların gözyaşından daha kıymetli değildir. Bu inançla biz Arakan'a gittik. Bu inançla Arakan'da tüm insanlığın ihmal ettiği bir insan topluluğuna sizlerin selamını götürdük.''
     Arakan'a bugüne kadar hiçbir ülkenin, bir temsilcinin gidemediğini dile getiren Davutoğlu, çok titiz bir diplomasiyle, bir aylık bir çaba sonucunda ve ısrarlı talepte bulunmaları sayesinde, Türkiye'nin artan prestijinin de bir etkisiyle ilk defa izin aldıklarını ve o topraklara girdiklerini hatırlattı.
     Arakan ziyaretinde insanların kilometrelerce kuyruk oluşturarak kendisini karşılamaya geldiğini anlatan Davutoğlu, ''Tek şey söylüyorlardı, sihirli bir kelime. Her yerde bizim bildiğimiz bir kelime; Esselamün aleyküm. Her birisi 'Esselamün aleyküm' diyordu. Aslında bunu derken 'sizden selam işitiyoruz hem de bir selam getirmenizi istiyoruz uzak diyarlardan, Türk kardeşlerimizden. Hem de barış istiyoruz' diye haykırıyorlar. İslam İşbirliği Teşkilatı'nın Dışişleri bakanları toplantısında uzun bir sunuş yaptım. Öylesine geniş ki; Türkiye'de bunu hissedemeyenler biz Mekke'de dolaşırken tavaf edenler, gelip sarılıp 'Allah sizden razı olsun, Arakan'daki insanlara sahip çıktınız' diye dünyanın her köşesinden insanlar bize sarıldı. Onların gördüklerini, hissettiklerini Türkiye'de hissedemeyenler vicdan ve tarih bilgisinden yoksun olanlardır'' diye konuştu.
 

     
     -''Bir anda 5 meseleyle de uğraşırız''
    
     ''Herhangi bir vazifeyi ihmal etmiş olsaydık bu eleştiriler haklılık kazanabilirdi'' diyen Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
     ''Biz gece gündüz durmayız, bir anda 5 meseleylede uğraşırız. Her bir meseleyi de birbirinden ayrı bir şekilde yürütürüz. Orada birçok Dışişleri Bakanı'yla da görüşmeler yaptık. BM'nin yapamadığı bir sunum yaptık. Bunu yaptık diye herhangi bir dış politika meselesini aksatmadık, aksatmayız. Onların zihni hep böyle çalıştı. 'Tek bir krize odaklanalım. Başka hiçbir şeyle ilgilenmeyelim. Kıbrıs mı var- Kıbrıs'a odaklanalım. Dünya yanarsa yansın. Irak meselesi mi var veya Kafkasya mı var- Hayır. Artık yeni Türkiye var. Bir tek krizle uğraşan bir Türkiye değil, bir anda onlarca krizle baş edebilecek, yepyeni vizyonla onlarca ufuk açabilecek yeni bir Türkiye var. Bunlar bunu idrak edemiyorlar.''
     Bazılarının ''Türkiye'nin bunları yapmaya gücü yeter mi-'' diye kendilerine sorduğuna dikkati çeken Davutoğlu, bu soruyu soranların Türkiye'yi tanımadığını bildirdi.
     Bu milletin gücünün nelere yettiğini tarihin bildiğini dile getiren Davutoğlu, ''Bu soruyla ve bu kampanyalarla üzerimize gelerek yapmak istedikleri tek şey, azmimizi ve özgüvenimizi sarsmak. Bizim azmimizi ve özgüvenimizi sarsamazlar. Çünkü bizim azmimizin, özgüvenimizin kaynağı, onbinlerce kilometre ötede Myanmar'da şehit düşüp orada son nefesini verirken dahi Türkiye'yle bağını koparmayan o şehitlerin manevi gücünden gelir. Bizim azmimize ne kadar saldırılırsa saldırılsın, bir an bile herhangi bir sarsıntı geçirmez. Bunu da herkesin böyle bilmesi lazım'' dedi.
    
     -Somali Ziyareti-
    
     Geçen sene Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la katıldıkları Somali ziyaretinin Afrika'da bir efsane haline geldiğini belirten Davutoğlu şunları kaydetti:
     ''Afrika'da, hala Türklerin Somali'ye gidişi, 'Somali'nin ve Afrika'nın kaderini değiştiren bir adım' diye anılıyor. Şu anda Somali'de tam kapasite çalışan tek büyükelçilik bizim büyükelçiliğimiz. O büyükelçi, benim üniversite yıllarından beri arkadaşımdır. 1 yıl içinde Somali'ye ne söz verdiysem hepsi yapıldı. Hiçbir şey boş bırakılmadı. Sayın Bekir Bozdağ, Başbakanımızın talimatıyla memleketi Yozgat'a gider gibi Somali'ye gidiyor. Somali'ye tek uçuş kapısı, Türk Hava Yolları'nın Somali'ye başlattığı uçuşudur.''
 

     Bayramlaşmanın ardından Bakan Davutoğlu, eşi Sare Davutoğlu, Vali Aydın Nezih Doğan ve eşi Hatice Doğan ile birlikte Konya Huzurevi'ne geçerek burada kalan yaşlılarla bayramlaştı.
     Bakan Davutoğlu daha sonra Vali Necati Çetinkaya Kız Yurdu'nu ziyaret ederek yurtta kalan kızlarla sohbet etti.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Senin Şehrin, Senin Siten
Tüm Hakları Saklıdır © 2013-2015 Haber Konya | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : +90 332 351 66 50 | Yazılım: CM Bilişim - Tasarım: INVIVA