• Konya14 °C
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Bunlar milletin değil paralel örgütün savcıları
16 Mayıs 2015 Cumartesi 12:35

'Bunlar milletin değil paralel örgütün savcıları'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yaptığınız iş ülkeye ihanetse, sırtınızda cübbe olması, polis, asker üniforması olması fark etmez. Bunlar milletin değil, paralel örgütün savcıları, hakimleri" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Erzincan'da Cumhuriyet Meydanı'ndaki toplu açılış töreninde yaptığı konuşmaya vatandaşların Miraç Kandili'ni kutlayarak başladı. Erdoğan, "Bu gecenin, bizlerin ve tüm alem-i İslam'ın affına, mafiretine, kurtuluşuna vesile olmasını temenni ediyorum" ifadesini kullandı.

Miraç deyince akla Kudüs'ün, Mescid-i Aksa'nın geldiğine işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:

"Yüreğimiz sızlıyor, değil mi? Ne diyor, Şair Nuri Pakdil abimiz? Tur Dağı'nı yaşa ki bilesin/Nerde Kudüs/Ben Kudüs’ü kol saati gibi taşıyorum/Ayarlanmadan Kudüs’e/Boşuna vakit geçirirsin/Buz tutar/Gözün görmez olur.

Müslümanlar olarak maalesef, Kudüs'e olan ayarımızı kaybettik. Buz tutmuş gözlerimiz görmüyor. Kudüs için birlikte çarpması gereken yürekler birbirleriyle mücadele, hatta savaş halinde. Miraç Kandili'nin, bu mübarek gecede yapacağımız ibadetlerin ve edeceğimiz duaların bizi yeniden Kudüs'e ayarlanmaya, gözlerimizdeki buzun çözülüşüne vesile olmasını Allah'tan temenni ediyorum."

Erdoğan, kendisi ile çocuklarının da imam hatip mezunu olduğunu ve bununla gurur duyduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ön kestiler, 'başınızı açacaksınız' dediler. Tabii açmadılar başını, dünyanın değişik yerlerine gittiler ama bir tanesi daha çıktı, Pensilvanya'da malum zat. O zaman 'Başörtüsü füruattandır' dedi. Aynı kişi İzmir'de Kestanepazarı'nda konuşurken, 'Bu itikadi bir meseledir, baş açılamaz' diyordu. Daha sonra ayarı bozuldu ve 'füruattandır' dedi.

99'da kaçıp gitti. Nereye? Pensilvanya'ya. Biz de tabii samimiyiz, dedik ki 'ya gel, bak sen ağlıyorsun, burada da ağlayanlar var. Buradakileri de fazla ağlatma, gel'. Gelemedi. Dedi ki 'sizleri daha da zorda bırakmam'. 'Gel ya gel, madem suçun yok, gel, niye gelmiyorsun? Gelemedi. Niye? Çünkü sinsi planlar çalışıyordu. Şimdi her şey meydana çıkıyor. Hatırlayın, Erzincan'da da bir kumpas vardı ama şimdi hepsi çözülüyor."

İmam hatiplerin önünün bir müddet kesildiğini vurgulayan Erdoğan, şu anda ortaokul, lise ve imam hatiplere de başörtülü olarak herkesin istediği gibi girebildiğini söyledi.

"Seçim sonuçlarını değersiz hale getirmenin gayreti içindeler"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu milletin mescidiyle, camisiyle, cemaatiyle uğraşıp iflah olan kimsenin olmadığını belirterek, tek parti CHP'sinin bunun için çok çalıştığını ama 14 Mayıs 1950'de Adnan Menderes ve arkadaşlarının gelip, bu anlayışa hak ettiği dersi verdiğini ifade etti.

Erdoğan, başta ana muhalefet olmak üzere ve onun kalemşörlerinin, kendisine ve arkadaşlarına "sonunuz Adnan Menderes gibi olur" dediklerini aktararak, şunları kaydetti:

"Bölücü örgütün güdümündeki parti de bizi sokaklarla tehdit ediyor. Tüm partilere sesleniyorum: Sivas'ın ötesine neden gitmiyorsunuz? Sadece iktidar partisi gidiyor ama diğerleri gitmiyor, siz de gidin. Bir demokrasi mücadelesi bu, bu demokrasi şenliğini oralara yayın. Muş'a, Van'a, Hakkari'ye gidin, niye gitmiyorsunuz? 26 Mayıs'ta başbakanımız ile inşallah iki yıl ertelemeyle Hakkari Selahaddin Eyyubi Havaalanı'nı açacağız.

Onu da engellediler, müteahhitleri tehdit ettiler, iş makinelerini yaktılar. Hani bunlar seviyordu, hani Kürtlerin temsilcisiydi, hani Kürt kardeşlerime hizmet gelecek. Niçin bunu engelliyorsunuz? Bunlarda yalan bol, talan bol, yaptıkları iş bu. Bölücü örgütle paralel örgüt bir olmuşlar şimdi milletin iradesini hiçe saymanın, seçim sonuçlarını da değersiz hale getirmenin gayreti içindeler. Anlaşılan bu seçimden de ümitlerini kestiler. Milletin kendilerine bu defa da yüz vermeyeceğini, destek vermeyeceğini gördükleri için eski yöntemleri devreye sokmaya çalışıyorlar. Tehdit, tehdit, tehdit. Eski Türkiye'yi hatırlatmanın gayreti içindeler."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hiç kimsenin sıfatı terör örgütü üyesi olduğu gerçeğini değiştirmez. Hiç kimsenin unvanı yaptığı ihaneti meşru kılmaz. Terörist sadece silahlı olmaz. Teröristin silahlısı da var, silahsızı da. Türkiye nice cübbeli teröristler gördü" dedi.

İktidara talip olanların, kendisine, parlamentonun çoğunluğunu almayı hedef kılması gerektiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:

"Başbakanlığım dönemimde ne diyordum ben? 'Eğer birinci parti olmazsak, istifa edeceğim' diyordum. 12 yıl hep bunu söyledim ve 7 seçim, 2 referandum yaptık. Ama 'siz edecek misiniz?' dedik, hiçbirisi bunu söyleyemedi. Niye? Koltuk sıcak, koltuktan kalkabilirler mi? Bunlar millet için siyaset yapmıyorlar. Bunlar işi gücü bırakmışlar, millete ihanet eden bir çetenin mensuplarını savunuyorlar. Siyasetçi, kendisine kumpas kuran çeteyi, onun mensuplarını savunur mu? Daha dün bu çete bunların mahremine giriyordu, mahremine saldırıyordu. O zaman bunlar bas bas bağırmıyor muydu? 'Yargı siyasallaştı' demiyorlar mıydı? Neymiş? 'Yargıya müdahaleymiş'. Burada müdahale edilen yargı değil, ülkeye ve millete karşı tuzak kuran, darbe girişiminde bulunan bir çetedir, onun üyeleridir."

"Yeni Türkiye'nin önünü kesemeyeceksiniz"

"Türkiye'nin darbelere, cuntalara ve teröre karşı verdiği mücadelede bir araya gelemeyenlerin bu seçimde aynı safta buluşması gerçekten ibretliktir" değerlendirmesinde bulunan Erdoğan, "Biz Pensilvanya ile Kandil'i aynı safta buluşturanın ne olduğunu çok iyi biliyoruz. Türkiye'nin güya en milliyetçi partisi ile bölücü örgütün güdümündeki partiyi aynı üsluba, aynı çizgiye getirenin ne olduğunu çok iyi biliyoruz. Diyanet ve imam hatip düşmanlığıyla başlayıp, eski Türkiye koalisyonunda birleşmeye kadar giden süreç, öyle basit bir siyasi ittifak değildir" görüşünü dile getirdi.

"Seçim beyannameleri birbirinin kopyası"

Ülkenin tüm kazanımlarına bölücü terör örgütünün, paralel örgütün ve muhalefet partilerinin saldırdığını ifade eden Erdoğan, "Türkiye'nin milli geliri 800 milyar, nereden geldik buraya? 230 milyar dolardan. IMF'ye borcumuz neydi? 23 milyar dolar, sıfırladık. IMF şimdi bizden borç istiyor. 'Verebiliriz' dedik. Merkez Bankamızın döviz rezervi neydi? 27,5 milyar dolar, şimdi 122 milyar dolar. Nereden nereye geldik. İhracatımız 36 milyar dolar, şimdi 158 milyar dolar. Biz geldiğimizde Türkiye'nin borcunun 2002'de milli gelire oranı yüzde 73'tü, şimdi yüzde 35. Artık büyüyen bir Türkiye var" şeklinde konuştu.

"7 Haziran bir kırılma noktası"

Alandakilerle birlikte "Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet" ifadesini kullanan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Peki tek millet nedir? Türk'üyle, Kürt'üyle, Arap'ıyla, Laz'ıyla, Çerkez'iyle, Gürcü'süyle Boşnak'ıyla, Roman'ıyla ülkemde kim varsa hepsi bu tek millet kavramının içindedir. Çünkü biz yaratılanı Yaradan'dan ötürü sevdik. Ayrım yok. Hiçbir etnik unsur, bir diğerine üstün değildir. Üstünlük, Allah'a yakınlık ölçüsündedir. İki, tek bayrak. Rengi, şehidimizin kanı. Hilal bağımsızlığımızın ifadesi. Yıldız, şehitlerimizin ta kendisi. Tek vatan. Evet, bu vatan şehitlerimizin kanlarıyla sulandı. 780 bin kilometrekarelik vatan toprakları üzerinde kimse operasyon düşünmesin. Bu toprakların neresini eşeleseniz oradan şehitlerimiz çıkar. Ve dört, tek devlet. Devlet içinde devlet yok. Neymiş o ya? 'Paralel devlet'. Nereden çıktı bu? Bunun bedelini ödeyecekler. Eski Türkiye özlemiyle yanıp tutuşanlar, bundan rahatsız."

Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Senin Şehrin, Senin Siten
Tüm Hakları Saklıdır © 2013-2015 Haber Konya | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : +90 332 351 66 50 | Yazılım: CM Bilişim - Tasarım: INVIVA