• Konya14 °C

Lokman Koyuncuoğlu

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Bölgesel güç nasıl olunur?

05 Şubat 2013 14:15

Kurtlar Vadisi bu hafta Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nu da diziye dahil etti. Daha önce cumhurbaşkanı ve başbakan da bu dizide görünmüşlerdi. Türkiye’nin ekseninin nasıl değiştiği veya bu değişen eksenin eski yörüngesine nasıl döndürüleceği ile ilgili öngörüler konu edildi.

Özellikle İsrail politikaları konusunda Türkiye’yi eskiye döndürme çabalarını dikkatle izlemek gerek. Dizi tam da bunu hatırlatırken, Bakan Ahmet Davutoğlu dün Kahire’de oldukça önemli bir açıklama yaptı. Ve dedi ki; ''İsrail yayılmacı politikasına bir son vererek barış sürecinin canlanmasını kabul etmelidir. Başkenti sonsuza kadar Kudüs olan bir Filistin devleti kurulmalı ve İsrail 1967 öncesi sınırlarına çekilmelidir'' 
 Bakan Davutoğlu’nun söylemleri kim ne derse desin bu coğrafyada yaşayanların büyük çoğunluğunun yüreğine su serpiyor, umut veriyor, heyecanlandırıyor.

Bakan Davutoğlu’nun bölge insanına umut veren en önemli söylemi ise hiç şüphesiz “Türkiye’nin bir bölgesel güç olduğu” ifadeleridir.

O zaman geçen haftadan devamla Türkiye’nin bu bölgesel güç oluşuna Konya’nın nasıl katkı sağlayacağına veya nasıl bir rol oynayacağına bir bakmak gerekir. Öncelikle, işin siyasi ve askeri boyutu bu söylemin temel dinamikleridir. Bunu ön kabulle diğer unsurlara bakmak gerekir. Bir “Hoca” olarak Ahmet Davutoğlu bu cümleyi ısrarla kullanırken, elbette sosyal dinamikleri de bu güç unsurunun içinde mutlaka dahil etmiştir.

İşte bizim söylemeye çalışacağımız konu da tam burasıdır.

Kırılgan ve dış etkilere açık bir coğrafyadan bahsediyoruz. Uzun süre acı çekmiş toplulukların yarasına merhem olmak öncelikle hiçbir şey istemeden yardıma koşmaktan geçiyor. Burada da inanç değerleri hemen rehber oluyor.

Öyle ya da böyle hem Irak hem Suriye’de siyasi yapı böyle devam edemeyecek. Bir biçimde şartlar değişecek. 1. Dünya savaşından sonra bu sınırları çizenlerin musallat oldukları bu topraklara tekrar aynı hoyratlıkla girmelerine bu kez fırsat verilmemeli.

Sivil insiyatif işte burada devreye girmeli ve gerek yardım, gerek iktisadi işbirliği ve gerekse iletişim konularında bölgede hızla faaliyete geçmeli.

Konya’nın sivil hareket organizasyonu oldukça başarılıdır. Bunu kendi gibi hissettiği pek çok coğrafya için çok kez göstermiştir. Bunu Bosna’da, Filistin’de ve daha pek çok yerde görmek mümkündür.

Bu başarılı sivil organizasyonun bu bölgelerle temasını daha da artırması gerekiyor. Orada ihtiyaç sahiplerine yardım götüreceklerin daha sık gitmesi, ekonomik bağlantıların daha güçlendirilmesi gerekiyor. Medya olarak ise tek yanlı yayınlara alternatif küçük ölçekli olsa da görsel yazılı ve digital yayınların güçlendirilmesi şart görünüyor.

Problemli yerler dışında da etkileşim kanallarının açık olması, hızlı iletişim kurabilecek doğru kaynaklara sahip olmak, dostluklar geliştirmeli.

Konya’nın bölgeye katkısı daha aktif olması demek, Rida, Ayder, Ribat gibi kuruluşların Afrika’ya daha çok yardım götürmesi, Mehir Vakfı’nın Filistin, Fas’ta daha çok genci evlendirmesi, MÜSİAD’ın daha çok ekonomik işbirliği yapması demektir.

Konya’daki yerel basının bölgedeki kardeşlerine doğru bilgileri aktarması oradaki gelişmeleri sağlıklı bir şekilde Konya halkına iletmesi demektir aynı zamanda.

Tabi tüm bunları yapmak için Konya’nın kafasını kaldırması, küçük hesapları bir tarafa bırakması ve Ahmet Davutoğlu’nu anlaması gerekir. En azından Kurtlar Vadisi senaristi kadar anlaması gerekir!

Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Senin Şehrin, Senin Siten
Tüm Hakları Saklıdır © 2013-2015 Haber Konya | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : +90 332 351 66 50 | Yazılım: CM Bilişim - Tasarım: INVIVA