'Ben onlara siyasetçi demem'
Terör konusu, Suriye'deki son gelişmeler, Hatay'daki mülteci kampı, BDP milletvekillerinin dokunulmazlığı, Meclis Başkanı Cemil Çiçek'in yaptığı terörle mücadelede milli mutabakat çağrısı, 30 Eylül'de yapılacak AK Parti olağan kongresi...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Kanaltürk'teki canlı yayında bu konularla ilgili açıklamalarda bulunarak şunları kaydetti;
Bir kere Selahattin Demirtaş'ın PKK'nın kontrol altına aldığı bölgeler var ifadesi büyük bir yalandır. Güvenlik güçlerimiz terör örgütünün bu tarz girişimlerine asla izin vermez.
Terör örgütü bölgenin kalkınmasını istemiyor, baraj yapıyoruz buraya koyduları isim 'Terör barajı' varmı böyle birşey, orada istihdam edilecek insanlar var, bunların ne yapmak istediği belli değil tek şeyleri var, akıbeti meçhul olan insanları öldürmek, huzursuz bir ortam meydana getirmek ve bölgenin kalkınmasını engellemek. Şuanda Güneydoğu Anadolu bölgesi diğer bölgelerimize göre geride kalıyorsa bunun tek sebebi var sadece devlet giriyor bu bölgeye, hastanesi, okulu, tarımı ile giriyor diğer alanlardan biz çekileceğiz dedik biz, diğer alanlara özel s.bişkin sektör girsin' dedik aksi takdirde bunlar onuda yaparlar. İki tane Hakkari'de hastanenin açılışını yapıyoruz bunlar o konuda da insanları tehdit edecek kadar nasipsizler.
"AÇILIM OLAYI YOK, MİLLİ BİRLİK VE BERABERLİK PROJESİ VAR"
Biz salt olarak bu işin askerle, polisle olmayacağını hep açıkladık, hukuk içinde, demokratik parlamenter sistem inancıyla, sosyo politik, sosyo ekonomik bunları yapmak suretiyle mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu işin üzerine hep gideceğiz ve bizim tabii ki açılım felan olayımız yok, milli birlik ve kardeşlik projemiz var bu projeyle aynen devam edeceğiz.
"SUÇU KİM İŞLİYORSA BEDELİ O ÖDESİN"
Biz AK Parti hükümeti olarak Anayasa değişikliğinde 26 maddelik pakette parti kapatılmasını ortadan kaldıralım diye bir madde getirdik fakat biz yalnız kaldık. Şimdi 'Partiler kapatılmaması lazım' diyor muhalefet partileri, bugün bunu konuşmuyor olmayacaktık eğer destek verselerdi. Ben şunu savunuyorum suçu kim işliyorsa bedeli o ödesin, dokunulmazlık s.bişkin olayına gelince terör, adi suçlar bunlar üzerinde konuşabiliriz ama insanların fikrinden, düşüncesinden dolayı kalkıp burada dokunulmazlık sürecini başlatalım dersek ben bunu doğru bulmuyorum. Şuanda parlamentoda 735 kadar dosya var, çok değişik suçlar. Bunların içinde terör suçları var, teröre yardım yataklık yapanlar var, seçim kampanyalarında akşam saatini aşmış bundan dolayı haklarında dava açılanlar da var. Bunların hepsinin değerlendirilmesi yapılır, ortaya çıkan neyse bunun bedeli ödenir. Bu süreçte parlamento bu işleri farklı şekilde ele alacaktır.
"YENİLİR YUTULUR BİR TABLO DEĞİL"
Şuanda bizim burada tek düşüncemiz fezlekelerle başlatılan süreç. Orada görüntülerini izlediğimiz kişiler hakkında ne yazık ki 14. maddeden de davalar var ama o günki 9 milletvekilinin o gösterdiği tablo yenilir, yutulur bir tablo değil biz böyle bir milletvekili tanımıyoruz.
Geçenlerde mesela Hüseyin Aygün'ü kaçırdılar, acaba burada bir kaçırma eylemi var mı? Ve ben samimi söylüyorum dedim ki 'Bu iş kısa zamanda bitecek bir iştir' dedim, işte 6 saat yol yürümüş, dağa çıkartmışlar felan bunlar doğrulanması gereken eylemler. Dikkat edin vekilin ifadesi çok manidar 'arkadaşlarımız' diyor, terörist diyemiyor tamamda benim şimdi İl Başkanı, İl Başkan yardımcılarım öldürülüyor, yaralanıyor, kaçırılıyor işte en son Gürpınar İlçe Başkanım 56 gün kaçırıldı, s.bişkin buna benzer bir çok kardeşlerim kaçırıldı en son milletvekilimin kardeşini orada şehit ettiler. Bunlar ülkede medyanın gündemine oturmuyor ama milletvekili kaçırılınca herkes bunu günlerce gündemde tuttu. Şimdi sormazlarmı adama arkadaşımız siyaset yapıyorsa benim partimin ordaki il başkanı da, ilçe başkanı da siyaset yapıyor. Onlar böyle bir durumla karşı karşıya kalınca sahip çıkmayacaksın ama CHP'li biri kaçırılınca tüm Türkiye'yi ayağa kaldıracaksın medya olarak. El bebek, gül bebek böyle bir durumla karşı karşıyayız.
HABER KAYNAĞINIZ ROJ TV Mİ
Bu söyleyeceklerim, Türkiye'deki tüm medyaya mesajdır. Bugün Afganistan'da koalisyon güçlerinin kaybı 158. Siz bunu ne bir Fransız, ne bir İngiliz gazetesinde göremezsiniz. Bizde bütün medya bunu verir. Terörün en önemli hedefi propoganda yaptırmak. Bunu burada bedevaya yaptırıyor. Medya kimin yanında yer alacak. Attıkları başlıklara bakıyorsun, köşe yazılarına bakıyorsun. Sizin haber kaynağınız nedir Roj TV mi, Mezopotamya mı, sosyal medya mı?
PARTİ KAPATMAYA KARŞIYIZ
Biz Ak Parti olarak parti kapatılmasına karşıyız. Bu bizim ta baştan beri savunduğumuz birşeydir. Anayasa'da da yeni madde getirdik fakat iktidar partisi olarak biz yalnız kaldık. Meclisi terk edenler, şimdi biz bu olayın mağduruyuz diyor. Suçlu kimse cezasını o ödesin. Bu başkan olabilir, parti üyesi olabilir. Biz bu konuların hepsini görüşmeye hazırız. Meclis'te 738 tane dosya var. Bunların içinde teröre yardım edenler var, seçim zamanı süreyi aşanlar var. Bunların değerlendirilmesinin yapılması lazım.Ana muhalefet ve diğer partiler Meclis'te boykot ettiler ve hatta bizim kendi içimizde bazılarının ihaneti ile malesef ihanet ettiler çoğunluğu yakalasaydık bunu zorlaştıracaktık. Parlamento fezlekeleri çok daha farklı şekilde ele alacağına inanıyorum.
BDP'LİLER SİYASETÇİ OLMAKTAN ÇIKTI
Bunlar şimdi siyasetçi olmaktan çıktılar. Gidip teröristle kucaklaşana ben nasıl siyasetçi diyeyim. Ben ona şimdi siyasetçi gözüyle bakamam ki. Durum böyle bir noktaya gelmiş vaziyette. Bizim buradaki tek şeyimiz şuanda fezlekeler ile başlayan süreçteki ne yazık ki 14. maddeden de haklarında bir çok dava olanlar var terörün çok açık net müdafasını yapanlar var. Ama o günkü 9 milletvekilinin o gösterdiği tablo yenilir yutulur bir tablo değildir. Biz böyle bir milletvekili tanımıyoruz. O 9 milletvekiline vatandaşım milletim ama tehdit altında ama tacizle parlamentoya gönderdikleri için kabullenmek zorunda kalıyoruz. Yoksa bunlar milletimin gönderdiği vekillerdir diye bakamam.
CHP'Lİ VEKİL TERÖRİST BİLE DEMİYOR
Biz oralara yatırım götürüyoruz engelliyorlar. Müteahhitlerin araçları yakılıyor. Geçenlerde Chp'li arkadaşımızı kaçırdılar. Ben samimi söylüyorum dedim ki bu iş kısa zamanda bitecek bir iştir nitekim öyle de oldu ve 2 günde teslim ettiler. Ama dikkat edin milletvekilimizin kullandığı ifadeler 'Arkadaşlarımız....' bunlar çok manidardır.
BENİM İLÇE BAŞKANLARIM DA KAÇIRILIYOR
Benim il başkanlarım ilçe başkanlarım kaçırılıyor. Buna benzer bir çok kardeşlerimiz kaçırıldı. En son milletvekilimin kardeşini şehit ettiler. Bunlar ülkede medyanın gündemine oturmuyor ama milletvekili kaçırılınca herkes bunu günlerce gündemde tuttular. Sormazlar mı adama arkadaşınız siyaset yapıyorsa benim partimin il başkanı ilçe başkanı da siyaset yapıyor. Onlar siyaset yaparken kaçırılınca sahip çıkmayacaksın ama Chp'li milletvekili kaçırılınca Türkiye'nin gündemine oturtacaksın. Teröristler kaçırdı da denmeyecek arkadaşlar denecek arkadaşlar bana iyi davrandı denilecek. Bir defa temelinde sorun var.
ABD BASININA BAKIN
Eğer medya bu konuda destek vermezse bu konuda başarılı olmak çok zor. Buyurun dünyanın bir numaralı ülkesi. Nasıl davranıyor. Amerikan basını, Fransa ve İngiltere basını nasıl davranıyor. Bu ülkelerde böyle konular gündemde tutulmaz.
ERDOĞAN'DAN KILIÇDAROĞLU'NA: SENDEN ADRES ÖĞRENECEK DEĞİLİZ
Biz teörle mücadele konusunda gidilmedik yer bırakmıyoruz. Ana muhalefet partisinin başı kalkıyor "Birlikte Uludere'ye gideriz" diyor. Biz senden adres öğrenecek değiliz. 3 arkadaşıyla ziyaretimize geldi. Benim de yanımda üç arkadaşım vardı. Bir önerisi de yoktu. Biz de "Gel yanımızdaki arkadaşlar
birlikte çalışsın" dedim. Ses yok. Şimdi muhalefet partisi iktidarı suçluyor. Bugünü kadar ne istemişlerde yapılmamış.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.