• Konya19 °C
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
4 kapı, 4 anlam
08 Ağustos 2012 Çarşamba 13:34

4 kapı, 4 anlam

Türkiye'nin en fazla ziyaret edilen müzelerinden Mevlana Müzesi'ndeki 4 kapının her biri ayrı anlamlar taşıyor.
Türkiye'nin en fazla ziyaret edilen müzelerinden Mevlana Müzesi'ndeki 4 kapının her biri ayrı anlamlar taşıyor. 
 Her yıl yüz binlerce yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği Mevlana Müzesi'nin, Selimiye Camii tarafından girilen ''Dervişan'', Üçler Mezarlığı'na açılan ''Hamuşan'' ile günümüzde turistlerin girişinin sağlandığı ''Çelebiyan'' ve ''Küstahan'' diye adlandırılan 4 kapısı bulunuyor. Müzeye girişler dış duvardan turnikelerle sağlanıyor. Ziyaretçiler, turnikelerden girdikleri bahçeden, müzenin bulunduğu bölüme Çelebiyan Kapısı ile derviş hücrelerinin arasında bulunan bir geçişten alınıyor.

Konya Kültür ve Turizm Müdürü Mustafa Çıpan, yaptığı açıklamada, Mevlana Müzesi'nin bulunduğu alanın, Mevlana'nın babası Bahaeddin Veled'in Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubad tarafından Konya'ya davet edilmesi üzerine kendilerine tahsis edilen sarayın bir bahçesi olduğunu söyledi. Zaman içinde vefat eden Bahaeddin Veled, Mevlana ve oğlu Sultan Veled ile Mevlevi tarikatı büyüklerinin buraya defnedildiğini ifade eden Çıpan, ''Bu alanda Osmanlı padişahlarının yaptığı ilavelerle burası bir külliye haline gelmiş. Balkanlar, Kırım ve Arabistan yarımadası, Afrika'nın kuzeyi ve Anadolu coğrafyasında 140'a yakın mevlevihanenin tamamına yakınının idare merkezi burasıdır'' dedi. 
    
Çelebiyan Kapısı 
    
Çıpan, Türkiye'de tekke ve zaviyelerin kapatılmasına ilişkin düzenlemenin ardından Mevlana Müzesi'nin de kapatıldığını ancak kısa süre sonra müze olarak ziyarete açıldığını vurguladı. Müzede 4 giriş kapısının bulunduğunu anlatan Çıpan, şunları kaydetti: 
''Geleneksel işleyişi içinde türbenin 4 kapısı bulunuyor. Bu kapılardan biri de Çelebiyan Kapısı'dır. Geçmişte bu kapının dışında bulunan bölüm ve ileriye doğru olan alan, Çelebi ailesine mensup insanların ve dergahta hizmet verenlerin evlerinin bulunduğu bir mahalleye açıldığı için, bu bölgedekilerin dergaha girişleri bu kapıdan yapılıyordu. Bu nedenle bu kapıya Çelebiyan Kapısı adı verildi. Kapının üst kısmında II. Mahmud'un bir tuğrası görülüyor. Daha önce tuğralar kaldırılarak depoya alınmıştı.'' 
    
Usule uymayanlar Küstahan'ndan gönderilirdi 
    
Müzenin 4 kapısından bir diğerinin de Küstahan Kapısı olduğunu anlatan Çıpan, bu kapının 1990'lı yıllarda yapılan kazı ve restorasyon çalışmasıyla yeniden ortaya çıkarıldığını ifade etti.
Mevlevilik tarikatında bu yola girmek isteyen, çileye soyunanların binbir gün boyunca hizmet ettiğini dile getiren Çıpan, hizmetleri sırasında usule uygun olmayan davranışlar veya bir takım ikazlara rağmen düzeltilemeyen hususlar olduğunda, bu kişilere akşam karanlığında Küstahan Kapısı'ndan yol verildiğini, o nedenle bu kapıya Küstahan Kapısı adı verildiğini söyledi. 
    
Ana giriş kapısı; Dervişan

Çıpan, müzenin ana giriş kapısına Dervişan Kapısı adı verildiğine dikkati çekerek, ''Kapının bu isimle anılmasının sebebi; Mevlevilik tarikatına girmek isteyenler bu kapıdan gelip taleplerini iletirler. Bu kapı dergahın ana giriş kapısıdır. Kapının üzerinde Sultan II. Mahmud'un tuğrası bulunmaktadır. Altındaki kitabe de bu bölgenin III. Murat tarafından yaptırıldığını bildiren bir inşa kitabesidir'' diye konuştu. Çıpan, yaptıkları restorasyonun ardından depoda bekletilen Dervişan Kapısı'ndaki kitabeyi, yeniden yerine yerleştirdiklerini söyledi. 
     
 Susmuşların kapısı
    
Dervişan Kapısı'ndan girip binbir gün çileye tabi tutulan, daha sonra da kendisine ''dede'' unvanı verilerek hücre tahsis edilen, ömür boyunca burada hizmetlerini sürdürdükten sonra da vefat edenlerin bu kapıdan son yolculuğuna uğurlandığını dile getiren Çıpan, şöyle devam etti: 
  ''Ömrü boyunca dergahta hizmet eden bu kişiler, vefat ettiklerinde yine hizmete başlamak için bulundukları Matbah-ı Şerif'teki alanda cenazeleri yıkanır ve bu kapıdan ebediyete uğurlanırlar. Dünya ile ilişkisini bitiren insanlar Hakk'a yürüdüklerinde bu kapıdan uğurlanırlar. O yüzden Hamuşan Kapısı denilir. Hamuş, Farsça'da 'susmuş' demek. Hamuşan 'susmuşlar' demektir. Mevlevilik geleneğinde mezarlık veya kabristan kelimeleri kullanılmaz. Vefat edenlerin defnedildikleri alana hamuşan denilir. Yani hizmet edenlerin, dünya ile irtibatlarının bittiği zaman dilimine geçişleri bu kapıdan sağlanıyordu. Bu kapıların ne anlamlara geldiğini genellikle işin erbabı bilir.''   AA
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Senin Şehrin, Senin Siten
Tüm Hakları Saklıdır © 2013-2015 Haber Konya | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : +90 332 351 66 50 | Yazılım: CM Bilişim - Tasarım: INVIVA