• Konya17 °C

Lokman Koyuncuoğlu

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

17 Aralık dinsel bir gün mü?

26 Aralık 2007 03:12
Bu yıl Kurban Bayramı’nın hemen öncesinde gerçekleşen Şeb-i Arus törenleri hak ettiği ilgiyi medyadan göremedi. Aslında bu yıl ki kutlamalar her zamankinden daha fazla konuşmayı, üzerinde daha fazla yazmayı gerektirecek türdendi.

Geçtiğimiz yıllarda Konya, özellikle 17 Aralık günlerine denk gelen haberlerle ulusal basına malzeme olurdu. Bu yıl böyle haberlere pek rastlanmadı, ancak istenilen ölçüde 800. yıla özgü bir performansta görülmedi. En azından meslektaşlarımızın bu yıl ki 17 Aralık gününe Konya’ya özgü bir pozitif anlayışla yaklaşmasını bekleyebilirdik. Bu da olmadı. Ne yapalım, o güne ait gördüğümüz güzellikleri biz paylaşalım o zaman.

Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı olması, çok uzun bir aradan sonra 17 Aralık’ta bir Cumhurbaşkanının Konya’da Mevlana’ya özel bir konuşma yapmasının sebebi oldu ki, bence bu Türkiye açısından yeni bir dönemin başlangıcı.

Başbakan Erdoğan’ın beş yıldır kesintisiz bu törenleri izlemesi, artık kanıksanan bir durum gibi olsa da Başbakan Erdoğan’ın her bir cümlesi önemli mesajlar yüklü konuşması tam bir manifosto niteliğindeydi.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, Başbakanı, Meclis Başkanı, Ana Muhalefet Liderinin aynı anda en son hangi programda konuştuklarını biliyor musunuz? Peki bu devlet erkanının Konya’da cumhuriyet tarihinde hiç bir araya gelip konuşma yaptıklarını biliyor muyuz?

O zaman, bu 17 Aralık Konya açısından pek çok ilki içinde barındırıyor ancak biz bu ilkleri görmek yerine rutin olgulara takılıp kalıyoruz.

Şeb-i Arus törenlerinde Deniz Baykal’ın bir kaç yıldır içeriği çokta farklı olmayan konuşması herkesin dikkatini çekmiş olmalı. Benim dikkatimi çeken yönü ise Baykal’ın Mevlana’nın “Ben sağ oldukça Kuran’ın kölesi bendesiyim, ben Muhammed Muhtar’ın yolunun tozuyum” cümlesine geçen yıllardan farklı olarak “ama” ile “İnsanlara hümanist yaklaşmasını engellememiştir” ifadelerini eklemesiydi. Mesela bu cümlenin bu yıl neden değiştirildiği hiç konuşulmadı.

Demek ki Deniz Baykal 17 Aralık günlerine özel önem verip, Türkiye’de “din” üzerine söylenecek sözlerini burada açıklıyor.

Başbakan Erdoğan’ın siyasi olarak algılansa bile, Deniz Baykal’a önceden hazırlanmış metninden cevap vermiş olması dikkat çekiciydi. Bu konuyu gece görüştüğümüz, Başbakanlık Basın sözcüsü Akif Beki ve Yalçın Akdoğan’a sorduk. Kendilerinin müdahalesinin olmadığını Başbakan’ın doğaçlama cevabı olduğunu söylediler. Konu şuydu; Baykal’ın konuşmasında İslam aşılır ve o meşhur söz, ne olursan gel cümlelerine Başbakan Erdoğan, İslam’da erinir ve “Gel ne olursan ol gel; ama geldiğinde bir şeyler al, geldiğin gibi gitme” sözleriyle cevap vermişti. Bunlar Abant Platformuna konu olacak kadar önemli ifadelerdi mesela.

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın konuşmasında Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek’e Mesnevi tercümelerinden dolayı yaptığı teşekkürü de çok önemli. Başbakan’ın Konya’ya ait bir olaya tüm Türkiye önünde teşekkürü, siyaset gütmeden takdir edilmesi gereken bir davranış. Ayrıca bunun Medeniyetler ittifakı için öneminden bahseden Başbakan Erdoğan kadar bizim de bu önemi algılamamız gerekir.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ertesi gün Büyükşehir Belediye ziyareti önemliydi. Ancak daha önemlisi, Cumhurbaşkanı Gül, merkez ilçe belediyesi olarak ilk kez Konya’da Meram belediyesini ziyaret etti. Orada diğer belediye başkanlarıyla yaptığı görüşmede var ayrıca.

Sonuçta 17 Aralık günü Şeb-i Arus günü olarak kutlanıyor olsa bile siyasette bu Konya günü olarak algılanacak. Bu güne böyle yaklaşıp, Konya’nın gülümseyen yönlerini ortaya koymak hepimizin işi olmalı. Bardağın boş tarafını görmek istedik mi, inanın hiç zorluk çekmeyiz.

Mevlana Diyor ki; Tevekkül insana rehberdir; ama sebebe sarılmak da Peygamberin sünnetidir.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Senin Şehrin, Senin Siten
Tüm Hakları Saklıdır © 2013-2015 Haber Konya | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : +90 332 351 66 50 | Yazılım: CM Bilişim - Tasarım: INVIVA